Montreal Protokolü’nün amacı ozon tabakasını korumaktı. Ancak son yapılan çalışmalara göre küresel ısınmanın yavaşlamasını sağladı ve Arktik deniz buzunun erimesinin gecikmesini sağladı.
1987 yılında imzalanan Montreal Protokolü, ozon tabakasını korumak için ortaya konulmuştu. Bilim insanları ise son araştırmalarına göre Montreal Protokolü'nün sadece ozon tabakasını korumadığını, Arktik deniz buzunun kaybolmasını bir müddet önlediğini açıkladı. Ozon tabakasının incelmesini sağlayan kloroflorokarbonları peyderpey yok etmeye yönelik imzalanan uluslararası anlaşma Dünya’nın en başarılı çevre anlaşmalarından biri olarak adlandırılıyor.Montreal Protokolü Dünya’nın hassas ozon tabakasını koruma altına aldı ve atmosferdeki ozon deliğini iyileşme sürecine taşıdı. Aynı zamanda güçlü sera gazı olan kloroflorokarbonların kullanımda kalması küresel ısınmanın sebeplerinden. Dolayısıyla kloroflorokarbonlar gezegen için kötü sonuçlar doğuruyor. Bu durum Montreal Protokolü’nün Kuzey Kutbu’ndaki yaygın erimeyi yavaşlattığını gösteriyor. Bilim insanları ise Montreal Protokolü için, yarım milyon kilometreden fazla deniz buzu kaybının önlediğini ifade ediyor. Ancak anlaşma sayesinde Kuzey kutbunun tam anlamıyla kurtulamadı. Dünya’nın sürekli ısınması büyük tehlike arz ediyor. Proceedings of the National Academy of Sciences dergisine göre anlaşmanın buzul erimelerinin 15 yıl geciktiği ifade ediliyor ancak bazı araştırmalar Proceedings of the National Academy of Sciences dergisine antitez olarak 2035 yılı gibi erken bir tarihte buzul erimelerinin hızlanacağı yönünde ifadelerde bulunuyor.
Etkisi Tüm Dünya’da Hissediliyor
Mark England ve Lorenzo Polvani Montreal Protokolü’nün uzun vadeli etkilerini ortaya koymak için bir simülasyon ortaya çıkardılar. Simülasyonda iki senaryo karşılaştırıldı. Bu senaryo Montreal Protokolü olmasaydı neler olabileceğini anlatıyor. Bu simülasyonun sonucunda Polvani, “Bulgularımız Montreal Protokolünün çok güçlü bir iklim koruma anlaşması olduğunu ve Güney Kutbu üzerindeki ozon deliğini iyileştirmekten çok daha fazlasını yaptığını açıkça gösteriyor" diye konuştu. Montreal Protokolü’nün faydasını vurgulayan Polvani ifadelerini şöyle sonlandırdı:"Etkileri tüm dünyada, özellikle Kuzey Kutbu'nda hissediliyor."Kaynakça:SCIENTIFIC AMERİCAN