Cam binalar iklim krizinde rol alıyor olabilir mi? Yeni araştırmalar binalarda cam kaplamalar üzerineyoğunlaşıyor. İklim krizini durdurabilmek için uzmanlar her gün yeni öneriler sunuyor. Uzmanlar, enerji tasarrufu sağlamak için cam gökdelenlerin yasaklanmasını istiyor. Önde gelen mimarlar ve mühendisler, camlı tüm gökdelenlerin yasaklanmasını istiyor çünkü soğutulması zor ve pahalı. Büyük Londra İdaresi danışmanı ve Birleşik Krallık Mimarlar Enstitüsü başkanı olan Simon Sturgis, "Standart cam cepheler kullanıyorsanız, onları soğutmak için çok fazla enerjiye ihtiyacınız vardır ve çok fazla enerji kullanmak çok fazla karbon emisyonu demektir." şeklinde konuştu.
Cam binalar popüler oldu
Shard London (Londra'da bir gökdelen) gibi yüksek profilli binalardan alışveriş merkezlerine kadar cam binalar popüler hale geldi. Çünkü cam binalar, şehir silüetinde etkileyici bir manzara oluşturuyor ve bol bol doğal ışık alıyor. Ancak güneş ışığı da ısı getiriyor ve kapalı binalarda doğal olarak ısının kaçabileceği bir yer yok. Bu sera etkisinden kurtulmak için klima standart bir çözüm haline geldi. Ancak burada da karşımıza sorunlar çıkıyor; Uluslararası Enerji Ajansı, küresel karbondioksit emisyonlarının yaklaşık yüzde 40'ının bina inşa etmek, ısıtmak ve soğutmaktan oluştuğunu düşünüyor. Soğutmada kullanılan enerji 2000'den bu yana iki katına çıktı ve şu anda tüm enerji kullanımının yaklaşık yüzde 14'ünü oluşturuyor. Camın avantajı ise, daha soğuk havalarda güneş ışığını tutarak ısıtmada daha az enerji harcanmasını sağlar.
New York Belediyesi cam binalar için yasak istiyor
Nisan ayında, New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, tüm cam binaları yasaklayacağını ve mevcut binalarda ise düzenlemeye gidileceğini söyledi. Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan, böyle bir planlamayı kabul etmezken, New York Belediye Başkanı doğru yolda olduklarını düşünüyor. Khan, "Kesinlikle, bir yasak olması gerektiğini düşünüyorum. İklim krizi ile camlı binalar arasında bağlantı kurulmalı. Ancak bağlantı henüz kurulmadı." diyor.Mitsubishi Electric'in sürdürülebilirlik sorumlusu Martin Fahey, sıcaklıkların artmasıyla klima makinelerinin geçmişte olduğundan daha fazla çalışması gerektiği konusunda uyararak, "Klima ekipmanlarının çoğu, ortam sıcaklığını 7 ila 10 derece daha düşük tutacak şekilde tasarlanır." dedi.
Daha opak camlar çözüm olabilir mi?
Doğal havalandırma ile yüzde 60 ila yüzde 70'e kadar tasarruf edilebilir ancak şehir merkezlerinde hava kirliliği ve trafik gürültüsü bunu pek mümkün kılmıyor. Yeni binalarda, sıcak havalarda güneş ışığını engellemek için daha opak (ışık geçirmez) hale gelebilen veya güneş enerjisinden elektrik üreten camlar (Amsterdam'daki Edge binaları gibi) kullanılıyor. Bu tür binalar, diğer cam binalardan yaklaşık yüzde 70 daha az enerji kullanır ancak binanın tüm cepheleri cam değildir; güney, doğu ve batı taraflarında ısı kazancını azaltmak için daha küçük pencere açıklıkları ve açılabilir pencereler bulunur. Ancak Sturgis'e göre bu lamine cam panellerin eksik yönleri var çünkü yapımı çok daha pahalı ve geri dönüşümü neredeyse imkansız. Sturgis, "Bu binaları soğutmada kullanılan enerji miktarını azaltmak için -genellikle üçlü camlı- gerçekten karmaşık bir cephe geliştirmek zorundasınız. Ancak çift camlı üniteler ve lamine camlar çok uzun süre kullanılamaz. Yani cephenizi her 40 yılda bir değiştirmek zorundasınız, bu da pek iyi bir fikir değil." diyor.Kaynak;The Guardian