Chicago Üniversitesi'nden bir bilim insanı yeni bir çalışmaya imza attı. 22 Şubat'ta Nature dergisinde yayınlanan bu çalışmaya göre üst mantonun en altında, Dünya'yı çevreleyen şaşırtıcı derecede akışkan bir kaya tabakası olabilir.Fiji yakınlarında Pasifik Okyanusu'ndaki derin bir depremin ardından, adalardaki GPS sensörleriyle kaydedilen kalıcı hareket ölçüldü. Çalışma sonucundaki bulgular, Dünya'nın mantosunun akışkanlığını ölçmek için yeni bir yöntem ortaya koydu.

Kayadan Oluşan Manto Katmanı, Aslında Bal Ve Katran Gibi Bir Akışkanlığa Sahip

Chicago Üniversitesi'nde jeofizikçi ve aynı zamanda çalışmanın başyazarı olan Dr. Sunyoung Park, mantonun Dünya'nın en büyük bölümünü oluşturduğunu ve onun hakkında bilinmeyen çok şey olduğunu belirterek, "Bu derin depremleri, bu soruları araştırmak için kullanabiliriz" dedi.Ayaklarımızın altındaki Dünya hakkında şaşırtıcı derecede az şey biliyoruz. Herhangi birinin kazmayı başardığı en derin nokta, artan ısı matkabı tam anlamıyla eritmeden önce, yaklaşık yedi buçuk mil olarak hesaplanmış. Bu nedenle bilim insanları; kabuk, manto ve çekirdek dâhil olmak üzere gezegeni oluşturan farklı katmanları anlamak için sismik dalgaların hareketleri gibi ipuçlarını kullanmak zorunda kaldılar.Manto tabakasının akışkan olmayan ama kıvamlı bir yapıda olduğu kesin bir şekilde ölçülmüş. Manto, kabuğun altındaki katman olarak biliniyor. Kayadan oluşan bu katman, bu derinlikteki yoğun sıcaklık ve basınçlarda, viskoz hale geliyor. Bu da katmanın bal veya katran gibi çok yavaş aktığı anlamına geliyor.

Derin Depremleri İnceleyerek Mantonun Özelliklerini Ölçmek

Dr. Park, mantonun tam olarak ne kadar hızlı aktığını bilmek istediklerini söyleyerek, “Çünkü bu, tüm Dünya'nın evrimini etkiliyor. Gezegenin ne kadar ısıyı ne kadar süre tuttuğunu ve Dünya'nın malzemelerinin zaman içinde nasıl döndüğünü etkiliyor. Ancak şu anki anlayışımız çok sınırlı ve birçok varsayım içeriyor" diye konuştu.Dr. Park, çok derin depremlerin sonuçlarını inceleyerek mantonun özelliklerini ölçmenin benzersiz bir yolu olabileceğini düşündü.Haberlerde duyulan depremlerin çoğunun nispeten sığ olduğu ve Dünya'nın üst kabuğundan kaynaklandığı biliniyor. Ancak bazen, Dünya'nın derinliklerinden - yüzeyin 450 mil altına kadar - kaynaklanan depremler oluyor. Bu depremler daha sığ olanlar kadar iyi incelenmiyorlar, çünkü insan yerleşimlerine o kadar zarar vermiyorlar. Ancak mantoya uzandıkları için Dr. Park, mantonun davranışını anlamak adına bunları incelemenin iyi bir yol olabileceğini düşündü.

Depremi Takip Eden Aylarda Dünya Hareket Etmeye Devam Etti

Dr. Park ve meslektaşları, 2018'de Fiji kıyılarında meydana gelen bu tür bir depremi inceledi. Deprem 8.2 büyüklüğündeydi, ancak o kadar derindi ki (350 mil aşağıdaydı) herhangi bir büyük hasara veya ölüme neden olmadı.Bilim insanları yakınlarda birkaç adadaki GPS sensörlerinden gelen verileri dikkatli bir şekilde analiz ettiklerinde, deprem bittikten sonra da Dünya'nın hareket etmeye devam ettiğini gördü.Veriler, depremi takip eden aylarda Dünya'nın hala hareket ettiğini ve sonrasında yerleştiğini ortaya çıkardı. Yıllar sonra bile, Tonga hala yılda yaklaşık 1 santimetre hızla aşağı doğru hareket ediyor.Dr. Park durumu, "Bunu, içine bir kaşık daldırdıktan sonra yavaşça geri gelen bir bal kavanozu gibi düşünebilirsiniz. Ancak bu, dakikalar yerine yıllar alıyor" şeklinde açıkladı.

Bu Katman Tüm Dünya’ya Yayılabilir

Bu, derin depremlerden sonraki deformasyonun ilk somut gözlemi olarak kabul ediliyor. Böyle bir gözlem daha önce sığ depremler için yapılmıştı, ancak uzmanlar etkinin derin depremler için gözlemlenemeyecek kadar küçük olacağını düşündüler.Dr. Park ve ekibi, Dünya’nın zaman içinde nasıl deforme olduğunu inceleyerek, üst manto tabakasının altında oturan, mantonun geri kalanından daha akışkan olan yaklaşık 50 mil kalınlığında bir tabakanın varlığını kanıtlamış oldu. Ayrıca araştırmacılar, bu katmanın tüm dünyaya yayılabileceğini de düşünüyor.Kaynak: https://www.sciencedaily.com/releases/2023/02/230222115954.htm