Bilim Kadınları topluluğu, İstanbul Maratonu’nda kadınlar ve cinsiyet eşitliği için koştu. 7-8 Kasım günleri düzenlenen İstanbul Maratonu ve 42. İstanbul Sanal Maratonu için başlatılan Salgın Sınır Tanımıyor Dayanışma da Öyle Olmalı adlı proje 23 Kasıma kadar bağış toplamayı sürdürecek. Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı tarafından başlatılan Salgın Sınır Tanımıyor Dayanışma da Öyle Olmalı projesinin amacı, salgının olumsuz koşullarına karşın kadınların üretimde kalabilmesini desteklemek. Böylece, her bin 500 TL tutarındaki bağış sayesinde bir kadının üretime devam edebilmesi için eğitim ve teçhizat desteği verilecek. Bilimin farklı alanlarında çalışan kadınların oluşturduğu Bilim Kadınları (BK) ekibi, İstanbul Maratonu'nda koşarak, aynı zamanda bu projeyi desteklemeye karar verdi. Buna göre, koşucu üyeler hesap oluşturdu ve yüzlerce yardımsever istediği koşucunun hesabına istediği miktarda bağış yaparak kadın emeğine destek olmaya başladı.Yıldız Teknik Üniversitesinde Fizik bölümünde yüksek lisans yapan Emine Gülmez, Bilim Kadınları'nın İstanbul Maratonu kampanyasının arkasındaki isim. Fikrin sahibi Gülmez, Bilim Kadınları'na bir e-posta atarak ekibin İstanbul Maratonu'nda yer almasını istedi ve nihayetinde BK ekibi kadınlara el emeklerinde destekçi olmaya karar vererek maratonda koştu. Biz de Emine Gülmez ile hem Bilim Kadınları'nı Maraton'da koşturma fikrini hem de akademik çalışmalarını konuştuk.
"Maratonda bir amaç için koşmak istedim ve aklıma Bilim Kadınları geldi"
Yıldız Teknik Üniversitesi Fizik bölümünde yüksek lisans yapıyorsunuz. Öncelikle, çalışmalarınızdan bahseder misiniz?Emine Gülmez: "Astrofizik çalışıyorum. Geçen yıl ders yükümlülüğüm fazlaydı ama galaksi kümelerinde x ışınları analizi öğrendim ve öğrendiklerimi birkaç kongrede anlatabilme fırsatım oldu. Bu yıl da tez çalışmalarıma yeni başladım. Galaksilerde x ışını analizlerinin nasıl yapıldığını öğrenmeye çalışıyorum, daha sonra kendi çalışmalarımda kullanacağım."Bilim Kadınları, İstanbul Maratonu’na katılarak emekçi kadınlara destek oluyor ve bu kampanyanın fikri sizden çıktı. Bize bu fikrin nasıl oluştuğunu, Bilim Kadınları’na mail atarak fikrinizi iletmenizden, kampanyanın gelişimine kadar olan süreci anlatır mısınız?Emine Gülmez: "Uzun zamandır İstanbul Maratonu’na katılmak istiyordum ama bir şeyler bahane oluyordu ve katılamıyordum. Bu yıl ne olursa olsun katılacağım dedim, bu sefer de pandemi oldu ama sanal da olsa katıldım. Sosyal medyada insanları görüyordum koşulara katılırken bir yandan da STK’ler için koşuyorlardı. Ben de dedim ki madem katılıyorum bari bir amaç için koşayım ve bu amaç ne olabilir diye düşünmeye başladım. İstanbul Yarı Maratonu’nda bir arkadaşım kendi meslektaşlarıyla bir koşu grubu oluşturmuştu. Bunu görünce 'Acaba ben de fizikçilerle mi böyle bir şey yapsam?' dedim, sonra 'Fizikçiler kısıtlı bir kitle olabilir daha geniş bir topluluğa hitap ederse daha güzel olur. Acaba bilim insanları mı olsa?' diye düşünürken oradan Bilim Kadınları ekibi geldi aklıma. Daha sonra Şeyda İpek Hocaya konuyla ilgili mail attım ve o da fikrimi desteklediğini Bilim Kadınları ekibine de danışması gerektiğini söyledi. Bilim Kadınları ekibi de sıcak baktılar bu fikre. Süreç boyunca ilgilerini ve desteklerini eksik etmediler. Buradan da Bilim Kadınları’na tekrar teşekkür ederim."
14 kadına destek verildi - 23 Kasıma kadar sürecek olan kampanyaya destek vererek 15. kadına ulaşabiliriz
Biraz da kampanyanın gidişatını konuşalım. Şimdiye kadar ne kadar bağış toplandı ve kaç kadına destek olundu? Kampanya ne zamana kadar devam edecek? Emine Gülmez: "Koşu grubu olarak yaklaşık 22 bin TL topladık. Bu da demek oluyor ki 14 kadına destek olduk hatta 15'inci kadına çok az kaldı. Kampanya 23 Kasıma kadar devam edecek. Destek vermek isteyenleri koşu grubumuzun sayfasına bekleriz. İstedikleri koşucuyu seçerek az çok demeden bağışta bulunabilirler. 5 TL bağış olmaz diye düşünmeyin lütfen, çünkü olur. Ayrıca şunu da belirtmek isterim; kampanyayı maraton kaydına 4 gün kala duyurduk buna rağmen ulaştığımız miktarın gayet iyi olduğunu düşünüyorum. Başlarken bu sayıları hayal bile edemezdim."Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı’nın Salgın Sınır Tanımıyor Dayanışma da Öyle Olmalı projesini desteklediğiniz bu kampanya ile kadınların hayatlarına nasıl dokunulacak? Emekçi kadınlar için neden önemli?Emine Gülmez: "Salgından dolayı maalesef evlere kapanmak zorunda kaldık. Yapılan bazı araştırmalar bu durumun kadınların ev içindeki görevlerini arttırdığını gösteriyor. Aynı zamanda yaşanan ekonomik durgunluk da küçük işletmelerin kapanmasına sebep oldu. Bu yüzden her 1500 TL’lik bağış bir kadına üretimde kalması için gereken eğitim ve teçhizat desteği olacak."Kampanya ile ilgili geri dönüşler alıyor musunuz, sosyal medya ve çevrenizden?Emine Gülmez: "Evet, özellikle Bilim Kadınları ekibinden çok güzel dönütler aldım. Daha sonra kampanyaya destek veren çevremdeki insanlar böyle bir şeye aracı olduğum için çok sevindiler. Aslında sorun şu ki insanlar birbirlerine destek olmak istiyorlar fakat bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlar ya da güvenmiyorlar. Böyle bir şeyin var olduğundan çoğu kişinin haberi bile yoktu ama duyanlar ellerinden geldiği kadar yardımcı oldu. Buradan da bir kez daha destek olan herkese teşekkürlerimi iletmiş olayım."Bilim alanlarında çalışan araştırmacı kadınların da cinsiyet temelli eşitsizliğe maruz kaldıklarını görüyoruz. Bu konuda yapılan çalışmalar bulunuyor. STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) alanlarında cinsiyet eşitliği için neler söylemek istersiniz? Emine Gülmez: "Bu aslında toplumsal bir sorun ve dünyanın çoğu ülkesinde mevcut, hala küresel bir cinsiyet eşitliğinden bahsedemiyoruz ne yazık ki. STEM alanlarında erkeklerin sayısı kadınlara oranla çok daha fazla ama ben bunun zamanla değişeceğini düşünüyorum. Çünkü artık bu konudaki normlar yavaş yavaş kırılıyor ve STEM alanında kadın öğrencilerin sayısı artıyor. Tam olarak ne kadar süre sonra bir eşitlik sağlanmış olur onu kestiremiyorum ama bu sürenin kısalması için bu alanlarda çalışan kadınlar olarak daha görünür olmalıyız. Ne kadar çok görünür olursak bu durum insanlar için o kadar normalleşir ki olması gereken de bu aslında. Aynı zamanda bu alanlara yönelmeyi düşünen kadın öğrenciler için de teşvik olacağını düşünüyorum. Koşu grubunu Bilim Kadınları’yla birlikte oluşturmayı istememin altında yatan sebep de buydu aslından. Gelecek nesillerin teşviği; GÖRÜNÜR OLMALIYIZ SEVGİLİ KADIN ARKADAŞLAR!"