Balon balığı bir çocuğun parmağının bir kısmını kopardı.
Hürriyet'te yer alan bir habere göre, Mersin'de denize giren bir çocuğun sol el yüzük parmağının bir kısmı Balon balığının ısırması sonucu koptu. Olay, Ağustos ayında gerçekleşti. Çocuk tedavisinin ardından taburcu edildi.
Haberde olay, "Anamur Kaledran Plajında Bahadır D. ve kızı E.B.D. denize girdi. Bu sırada E.B.D’nin çığlık sesleri ile neye uğradıklarını şaşırdılar. Eli kanlar içerisinde kalan küçük kızı baba denizden çıkardı. E.B.D. ambulansla Anamur Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada yapılan ilk tedavinin ardından Antalya Devlet Hastanesine kaldırılan E.B.D.’nin sol el yüzük parmağının yarısının koptuğu belirlendi. Yapılan operasyonlar sonucunda tedavisi tamamlanan çocuk taburcu edildi." şeklinde aktarıldı.
Balon balığı hakkında bilgi almak için Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü'nden Dr. Öğretim Üyesi İnci Tüney Kızılkaya ile irtibat kurduk. Dr. Kızılkaya, sorularımız üzerine balon balığını anlattı.
- Balon balığı nasıl bir balıktır? Nerede yaşar, ne ile beslenir, boyutu nasıldır?
Dr. İnci Tüney Kızılkaya: "Denizlerimizde tek bir balon balığı türü bulunmamakta. Bu nedenle de ebatları türe göre değişiklik göstermekte. Örneğin zehirli bir balon balığı olan Lagocephalus sceleratus türü için verilmiş en büyük kayıt 110 cm boy ve 7 kg ağırlığında bir bireydir. Ancak ortalama olarak 1-3 kg ve 40 cm uzunluğunda gözlenmektedir. Diğer bir balon balığı türü olan Torquigener flavimaculosus türünün ise en büyük boy kaydı 16 cm olarak yapılmıştır.
Türe göre yaşadıkları derinlikler de değişiklik gösterir. Örneğin cüce balon balıkları sığ sulara gelip yüzen kişilerin yakınlarında yüzebilmekte. Ancak boyut olarak küçük olan bu balıkların insanlara herhangi bir zararı bulunmuyor. Aynı türün farklı üreme evrelerinde farklı davranışlar da gözlenebilir.
Balon balıkları beslenmek için daha sığ alanlara gelebilir. Besinlerini balık, kalamar, ahtapot, mürekkep balığı, karides, yengeç gibi çeşitli deniz canlıları oluşturur."
- Balon balığı istilacı bir tür mü?
Dr. İnci Tüney Kızılkaya: "Hint-Pasifik kökenli olup Akdenize Kızıldeniz’den gelmiş olan istilacı bir türdür. Ülkemiz denizlerinde yaklaşık 6 farklı balon balığı türünün bulunduğu bilinmekte (Ergüden ve ark. 2018)."
"Balon balığı gibi istilacı bir tür olan aslan balığı daha tehlikeli"
- Balon balığı insanlar için tehlikeli mi?
Dr. İnci Tüney Kızılkaya: "Balon balığının toksik olan türleri tüketildiğinde insanlar için ölümcül olabilir. Ancak daha büyük etkisi ekosistem ve balıkçılık ekonomisi üzerinde olmaktadır. Özellikle Lagocephalus sceleratus türünün balıkçılık ekonomisi üzerine etkileri, özellikle Akdeniz kıyılarında, büyük bir şekilde hissedilmektedir."
- Örneğin denizde yüzerken kendimizi balon balıklarından nasıl koruyabiliriz?
Dr. İnci Tüney Kızılkaya: "Balon balıklarının bir insana saldırdığı daha önce ülkemizde karşılaşılmamış bir olay. Balon balıklarının diş yapısı oldukça keskin olduğu için balık ağlarını ve misinaları kopardıkları biliniyor. Ayrıca kabuklu canlıları tüketmek için de diş yapıları oldukça sağlam ve keskindir. Sadece balon balığından korunmak amaçlı değil tüm sucul ekosistemi koruma amaçlı olarak temel kural olan canlılara dokunmamak ve onları rahatsız etmemek alınabilecek en temel, basit ve gerekli önlemdir."
- Benzer balık türleri var mı?
Dr. İnci Tüney Kızılkaya: "Diğer bir istilacı tür olan aslan balığı, balon balığına göre daha tehlikeli bir tür. Oldukça güzel görünümlü olan bu balığın sırt yüzgeçlerinde bulunan dikenlere dokunulduğunda insanlara zarar vermektedir. Ancak bunun dışında balık bir zehir bulundurmadığı ve lezzetli olduğu için, sırt yüzgeçleri dikkatli bir şekilde kesilip atıldıktan sonra rahatlıkla tüketilebilmektedir.
T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen BAYOMA projesi balon balığı ve aslan balığı ile ilgili çalışmalar sürdürmekte. Bu konuda halkı bilinçlendiren etkinlikler de düzenlenmekte oldukları için sosyal medyada bu proje hesaplarının takip edilmesinin de meraklıları için faydalı olacağını düşünüyorum."
Kaynaklar;
Söyleşi / Bilimma - Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü'nden Dr. Öğretim Üyesi İnci Tüney Kızılkaya