Yapay sinir ağları, ultraviyole (morötesi) radyasyondan kaynaklanan DNA yapısındaki değişiklikleri etkili bir şekilde tahmin edebildi.
Tomsk Politeknik Üniversitesi ve Prag Kimya ve Teknoloji Üniversitesi‘nden bilim insanları, yapay sinir ağlarının ultraviyole ışınlarından kaynaklanan DNA hasarını tespit etmek için tıbbi teşhislerde başarıyla kullanılabileceğini kanıtlayan bir dizi deney yaptı. TPU araştırmacılarının geliştirmesi sayesinde sensör, DNA yapısındaki bazı hastalıkların ve aksaklıkların yanı sıra toksik maddeleri ve ağır metalleri de tespit edebiliyor. Hibrit sensörlerin avantajları olarak ise, aşırı duyarlılık, analiz hızı ve örnekleme süresindeki analiz imkanı olarak dikkat çekiyor.
Araştırmayı yapan bilim insanlarına göre, günümüzde, ultraviyole radyasyonun özellikle kısa süreli maruz kalmada DNA yapısına nasıl zarar verdiği tam olarak araştırılmadı. Ultraviyole radyasyonun etkisinin kansere neden olabileceği bilinmekte. Bununla birlikte, klasik yöntemlerle DNA’nın yapısındaki küçük değişikliklerin tespit edilmesi neredeyse imkansız durumda.
Yapay sinir ağları yalnızca hasarın kendisini göstermiyor, aynı zamanda, UV radyasyonun neden olduğu DNA yapısındaki değişiklikleri de çok etkili bir şekilde gösteriyor. Araştırmacılar, gelecekte sinir ağları ve spektroskopisinin tıbbi teşhis için başarıyla kullanılabileceğini düşünüyor. Ayrıca teknik geliştirilmeye de açık.

Görselde sırasıyla; hasarlı DNA, yapay sinir ağları ve SERS spectra (yüzeyde geliştirilmiş Raman spektroskopisi tekniği), doku bozukluğunun onayı gösteriliyor.
Çalışma Biosensors and Bioelectronics dergisinde yayımlandı.