/

Tez savunmalarında ikramlar gerekli mi?

19 dakikalık içerik

Tez yeterlilik sınavlarında ve benzeri birçok akademik sınavda öğrenciler, sınavda jüri olan hocalar için çeşitli yemek veya atıştırmalık tez ikramları hazırlıyor. Son zamanlarda bu ikramlar sosyal medya ve birçok blogda eleştiri konusu oldu. Tartışmaların fitilini ateşleyen ise İstanbul Şehir Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özel’in Twitter paylaşımı oldu. Özel, daha sonra gelen tepkiler üzerine sildiği tweetinde “Tez savunmalarının, doktora tez yeterliliklerinin güzel tarafı. İşin güzel yanı, el ürünü, evde yapılmış olması” sözleriyle savunmadaki ikram masasını paylaşmıştı. O tweetteki fotoğraf; 

Akademik sınavlarda öğrencilerin, hocaları için hazırladığı ikramlar okuldan okula, öğrencilere göre ve hocaların taleplerine göre farklılık gösteriyor. Kimileri sadece su, çay, kurabiye gibi daha basit yiyecek ve içecekleri hazırlarken, kimi öğrenciler -belki de hocaların isteği üzerine- dolma, börek, tatlı gibi daha kişisel emek harcıyor. Her halükarda öğrenciler, “Acaba hocalara ne ikram edersem memnun olurlar?” diye günlerce düşünüyor ve hatta internetten konu hakkında arama yapıp, bloglara yazarak tavsiye istiyorlar. (Bir örnek için buraya tıklayınız)

Sosyal medyada konuya ilişkin yorum yapanların bir kısmı, özellikle tez savunmalarındaki bu tartışma yaratan olayın, ülkemize has bir durum olmadığını belirtiyor. Ancak genellikle aynı kullanıcılar yurtdışındaki ülkelerde ikramın, birkaç atıştırmalıktan öteye geçmediğini de söylüyor. Ama yurtdışındaki benzeri gelenek ise tez savunmasını geçen öğrencinin parti düzenlemesi olarak örnek gösteriliyor.

Bilimma okurları için, akademik camiayı üçe bölen tez savunmalarındaki ikramlık yemek tartışmasını mercek altına aldık. Bizim incelediğimiz kadarıyla gördüğümüz bu üç grup şu şekilde; birincisi ikramları tamamen doğru bulanlar, bunların gelenek olduğunu savunanlar; ikincisi ikramlara topyekün karşı çıkanlar; üçüncü grup ise ikramların abartılmadığı (ev yemekleri yerine atıştırmalık olduğu) müddetçe doğru olduğunu savunanlardan oluşuyor.

Ekşi Sözlük’te yazılan entrylerden bazıları;
“Efendim yurdum üniversitelerinin türlü bölümlerinde belirli bir süre boyunca seçtiginiz bir konu hakkında bir akademik çalışmanın kamuya mal edilen son adımında, çalışmanızı ve haliyle sizi sınayan, bilginin doğruluğunu ölçen ve değerlendiren yaşını başını almış hocalara ön değerlendirme, sunuş ve sorular, son değerlendirme kısmında eşlik edecek pasta börek, içeceklerin yarattığı sorundur…
Öyle ki: yıllardır çalıştığınız, emek verdiğiniz çalışmanızın son adımında hocaların börek mi, pasta mi; alkollü mü, alkolsüz mü; sıcak mı, soğuk mu; tatlı mı, tuzlu mu sevdiklerini bilmeksizin bir şeyler hazırlamanız/almanız teamüller gereği beklenir…
2 yıl sonra gelen edit: doktora ön jürisinde içecek servisi adı altında Japonya’da da varmış.”
27 Haziran 2006’da girilen bu entry, “zack” kullanıcı adlı kişi tarafından yazıldı.
 
Bir başka Ekşi Sözlük yazarı, Hollanda örneği vermiş;
“Türkiye’ye özgü olmayan bir ikramdır. Örneğin Hollanda’da, jüri ertesinde seyircilere minik kokteyl verilir, akabinde günün vaktine göre jüriye hoş bir yerlerde öğlen veya aksam yemeği ısmarlanır (ki bu jüri 6-7 kisiyi bulabilir), akşamına ise eşe dosta parti yapılır. pahalı bir iştir yani doktora savunması.” 2006 yılında yapılan bu yorumu ise “tramell” isimli kullanıcı yazdı.

Gece gece tavuk göğsü yapanlar…

Daha yakın tarihli bir yorumda ise “disposal” adlı kullanıcı, “Bugün 8. tez izlememde yaptığım harekettir. ;Hocam sağolsun dışardan yemiyor, ev yapımı istiyor. 4 senedir de tuzlusundan tatlısına evde yapıp götürüyorum. Ama bu sefer vakitsizlikten 2 çeşidi hazır aldım. Gecenin 2’sinde de ders çalışmayı bırakıp  tavukgöğsü yaptım. Etti mi 3 çeşit?… 
Sınav esnasında “ayy bunu nasıl yaptın? tarifini bana da verir misin?” şeklinde konuşmaların geçtiği anlamsız hareketler bütünü. Savunma gibi bir üst levelda hem yemeğe götürüyoruz hem de pasta börek yapıyoruz. Şu an bu ülkede bir doktora bitirme tezi çıktısı, yemeği derken yaklaşık 2000 Türk Lirası’na mal olmakta!” diyor. 
 
Tartışmaların ateşlendiği 2019 yılının ilk aylarında “freefall” isimli Ekşi Sözlük yazarı, ikramların etik olmadığını yazdı. Freefall, “Etik olmayan bir durumdur.
 Özellikle ikramlar sınavdan önce yapıldığında; jüri üyeleri pozitif etki altında kaldığından, psikolojik olarak sınava giren kişiyi zorlamamaları gerektiğini düşünüyor, hatta bazen adayı sınavdan geçirme yükümlülüğü hissediyorlar. Üstelik jüri tıkınırken aday daha da geriliyor. Yapılması gereken; ikramları minimal tutup ziyafete dönüştürmemektir…” şeklinde düşüncelerini paylaştı. 
 
Uzun yıllardır yapılan bu ikramlar ancak bu yıl büyük çaplı bir tartışma konusu olmuştu. Henüz tartışılmadığı yıllarda, 2012’de yazılan bir yorumda ise Çikolatalı çatlak kurabiye isimli Ekşi Sözlük yazarı, ikramlara ilişkin uzun bir yazı yazdı. O yazıdan küçük ve önemli bir kesit şöyle: “Kadrolu olmayan araştırma görevlilerinin başındaki maddi kaynaklı sorunlardan yalnızca en göze batandır. Çoğu araştırma görevlisi, kadrolu olmasa da yer aldıkları projelerden sağladıkları gelir ile geçinmekte, projesizlikten kuruyan bahtsız kadrolar ile çalışan arkadaşlar ise tek kuruş para almadan sabah 9 akşam 5+ sefilllik çekmektedir. Bu duruma düşmemek için master ya da doktora yaparken başka bir yerde çalışan arkadaşlara iyi gözle bakılmadığı gibi herhangi bir imkan da sunulmamaktadır. Kısacası hem gitme, hem öl denmektedir…
…Bu koşullar altında bilimin içinde bir parça olmaya çalışan bir master ya da doktora öğrencisi, başka bir deyişle kadrosuz araş. gör., yazdığı tezi kendi imkanları ile bastıracak klasörleyecek, beşi asil yedi tane jüri üyesine dağıtacak ve sınav günü gerekli evrakların çıktısını da önceden hazır edecek, ayrıca jüri üyelerinin sınav sırasında ağızları tatlansın diye kurabiyeler alacak ya da yapacak, sınavdan sonra da ya öğle yemeği ya da akşam yemeğine götürecek. Kimse de gelip sormayacak oğlum/kızım sen bu işleri neyle yapacaksın diye.” Bu yazıda özellikle araştırma görevlilerinin maddi imkansızlıkları vurgulanarak, ikramların maddi yönü eleştirilmiş. 

İkramların nota etkisi var mı?

Ekşi Sözlük’teki bir başka entryde ise ikramlar olumlu olarak gösterilmiş ama nasıl ve neden? 2011 yılında yayımlanmış olan entryde “ol babda emr u ferman” isimli kullanıcı, tez savunmasındaki ikramları sayesinde savunmasının olumlu geçtiğini iddia etti. Entryde, “Tez jürimde bir gün önceden kendi ellerimle yaptığım yulaflı çikolatalı kurabiyeleri bir tabakla masanın üzerine yerleştirmiştim. Hocalar gayet afiyetle de yediler. Savunmam savunma gibi geçmedi: Soru bile sormadılar. Neticede aliyyülâla olarak sıfatlandırıldı tez. Anafikir: tez jürisinde ikram iyidir, yapınız, yaptırınız.” diyor. 
 
İkramlara olumlu bakan bir başka görüş ise, ikramların abartılmadığı takdirde iyi olduğunu savunuyor. 2006 yılında girilen entryde “yul” isimli kullanıcı şunları yazdı: “… Türkiye’de de başka ülkelerde de özellikle doktora tez jürisinden sonra yiyip içmek adettendir. Çünkü adamlar zaten sana cüppe de giydirip aralarına akademisyen alıyor oldukları için, birlikte yiyip içmekten, sohbetlere girmekten, başka boyutlara dalmaktan çekinmezler artık. Sen de o grubun üyesi olmuşsundur. Bunun simgesidir bir yandan. Bu tür ikramlarda kısırlar, pastırmalar gibi yerel tatlara girmek uygun olmaz. En garantisi pastadır. Eğer jüri öğleden sonraysa yanında çay yerine şarap da iyi gider ama akıllı öğrenci hocalarının şarap içecek tipler olup olmadığını anlayabilendir zaten.”

Jüriyi balıkçıya götürenler…

2016’da girilen bir entryde ise “emekli sol bek” isimli Ekşi Sözlük kullanıcısı, yüksek lisansı geçmesini sağladığını söylüyor benzer bir yemeğin. Emekli sol bek, “Sunum sonrası tüm jüri heyetini hatırı sayılır balıkçıda rakı balık ikram ederek sorunsuz bir şekilde yüksek lisansı tamamlamamı sağlayan bana göre sorun olmayan sorun tanımıdır.” diyor.
 
#000000; font-size: 1.4em; font-weight: bold;">Twitter’da savunma ikramlarına ilişkin paylaşımlar

Ekşi Sözlük’ün yanı sıra Twitter’da da birçok kullanıcı, savunma ve sınavlardaki ikramlara ilişkin tartışmalara katıldı. İşte o paylaşımlardan bazıları;

Tarihçi Elçin Arabacı, “rüşvet” diyerek ikramları eleştirdi;

Gastronomi alanında doktora yaptığını öğrendiğimiz Esat Özata da ikramları eleştirenler arasında;

Finlandiya örneğini veren bir başka yorum;

https://twitter.com/kufeogluu/status/1090033039474860032

Bir kullanıcı ise Ankara Üniversitesi örneğini vererek tartışmalara ortak oldu;

Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) örneği;

https://twitter.com/djanerik/status/1089806734661742592

“Tezdeyiz” isimli program önerisiyle mizahi bir yorum katan kullanıcı;

Eleştirilere katılan bir hukukçu;

Eleştirenler arasındaki bir akademisyen yorumu;

https://twitter.com/aydingunduz/status/1089792212966223872

Yine mizahi bir yorum;

Abartmamakla birlikte bu tür ikramları normal karşılayan bir yorum;