Gündem

Tatsız domatesler ve sebebi; gen mutasyonu

Tatsız domatesler pek çok insanın yakındığı bir durumdur. Domatesler genellikle yeşil iken toplanır ve uzak mesafelere gönderilir, bunun yanı sıra soğutulur. Bu sebepler domatesin lezzetini ve yapısını tahrip eder. Ancak şimdi bilim insanları, bu etmenler olmasa bile domatesin tadını azaltan genetik bir neden keşfetti.
Tatsız domatesler pek çok tüketici için domatesten uzaklaşma sebebi. Ancak bilim insanları buna doğrudan sebep olan bir durumu açığa çıkardılar. Bilim insanlarının keşfettiği suçlu, domates yetiştiricileri tarafından fark edilen bir gen mutasyonudur. Science dergisinde yayınlanan bir makalede araştırmacılar, bu mutasyon tarafından etkisiz hale getirilen genin, kokulu ve lezzetli bir domatesin özü olan şeker ve aromaların üretilmesinde önemli bir …

Sesli aramayla WhatsApp’a casus yazılım yerleştirildi

/

WhatsApp, pazartesi günü yaptığı açıklamayla 1 buçuk milyar kullanıcısını ek önlemler alması için güncellemeye çağırdı. Bilgisayar korsanları, WhatsApp’ta büyük bir güvenlik açığını kullanarak telefonlara ve diğer cihazlara uzaktan casus gözetleme yazılımı yükledi.
Facebook’a ait olan WhatsApp, saldırının “seçkin bir kullanıcı sayısını” hedeflediğini ve “ileri bir siber-aktör” tarafından düzenlendiğini söyledi. Bir rapora göre, söz konusu casus yazılım, İsrailli firma NSO Group tarafından geliştirildi. Facebook ilk olarak Mayıs ayının başlarında WhatsApp’taki hatayı keşfetti. WhatsApp, mesajların uçtan uca şifrelenmiş olması nedeniyle kendisini “güvenli” bir iletişim uygulaması olarak tanıtır. Ancak, gözetim yazılımı bir saldırganın hedef cihazdaki mesajları okumasına izin veriyordu.
Gazetecileri Koruma Komitesi’nden Ahmed Zidan, “Gazeteciler, avukatlar, aktivistler ve …

Kara delik görüntüsüyle dairesel şekil kanıtlandı

Kara delik görüntüsünün yayınlanmasının ardından bir ay geçti. Gerçekten de bir kara deliğin görüntülenip görüntülenmediği tartışıladursun, uzmanlar görüntünün önemine ilişkin ilk günden bu yana açıklamalar yapmayı sürdürüyor.
Altınbaş Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde Dr. Öğretim Üyesi Ahad Ardabili, kara delik görüntüsüne ilişkin herkesin anlayabileceği şekilde ifadelerde bulundu. Ardabili, “Evrendeki gizemini koruyan en önemli konulardan biri de kara delikler. Kara delik, çekim alanı her türlü madde ve ışınımın kendisinden kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, kütlesi çok büyük bir kozmik cisimdir. Fakat karadeliği bulmak ve varlığını test etmek oldukça zorlu bir çalışma gerektiriyor. ABD Ulusal Bilim Vakfı astrofizikçilerinin geçtiğimiz günlerde düzenledikleri bir toplantıyla açıkladıkları kara delik …

Mars atmosferindeki bir delik suyu uzaya boşaltıyor

/

Mars’ın atmosferindeki dev bir delik tüm suyu uzaya tahliye ediyor. Moskova Fizik ve Teknoloji Üniversitesi ile Max Planck Enstitüsü Güneş Sistemi Araştırmaları’ndan bilim insanları, Geophysical Research Letters dergisinde bir makale yayımladı. Ekip, bilgisayar simülasyonları sayesinde su buharının, Mars atmosferinin ortalarındaki soğuk hava engelinin nasıl üstesinden geldiğini ve daha yüksek atmosferik katmanlara ulaştığını gösteriyor. Çalışma, Mars’ta suyun büyük bölümünün neden yitirildiğini açıklayabilir.
Mars atmosferinde iki yılda bir açılan, gezegenin sınırlı su tedarikini boşluğa; suyun geri kalanını da gezegenin kutuplarına boşaltan bir delik var. Kızıl Gezegen’deki suyun tuhaf davranışını inceleyen Rus ve Alman bilim insanlarından oluşan ekibin yaptığı açıklama bu yönde. Dünyadaki bilim insanları, Mars …

30 milyon yılda oluşan kutuplar 200 yılda yok oluyor

Kutup bölgelerinde saha araştırmaları yapan Doç. Dr. Korhan Özkan, Hacettepe Üniversitesi Ekoloji Topluluğu’nun daveti üzerine konferans verdi. Doç. Dr. Özkan, ODTÜ Deniz Bilimleri’nde topluluk ekolojisi, sucul ekoloji, kuş ekolojisi ve biyoçeşitlilik üzerine çalışıyor. Korhan Özkan, Grönland’ın yanı sıra iki kez (2017 ve 2019’da) katıldığı milli Antarktika seferi ile Kutuplarda araştırma yaptı.
Foto; Hilal Bardakcı
Özkan konferansta, Antarktika ve Kuzey Kutbu’nda yaptığı çalışmalardan, bölgelerin durumundan bahsetti. Danimarka’da doktora yaparken 3 kez Kutuplarda saha çalışması yaptığını belirten Özkan, topluluk ekolojisi ve koruma biyolojisinin entegre konular olduğunu ifade ederek, konuşmasını sürdürdü: “Kutup çalışmalarında deniz kuşlarını çalıştım. Doğu Akdeniz’de ada martılarını çalışıyoruz. Ada martıları dünyada yok …

Gaia uzay aracı üç asteroit daha keşfetti

/

Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Gaia uzay aracı, milyarlarca yıldızın haritasını çıkarma görevini üstlenir. Ancak araç, uzaya baktıkça daha fazla sayıda nesneyi de gözetliyor.
Gaia’nın ortaya koyduğu yeni görüntü, ilk iki yıl boyunca haritalandırdığı 14 bin asteroitin yörüngesini gösteriyor. Bu nesnelerin çoğu önceki çalışmalardan biliniyordu. Şimdi ise üç yeni nesne gözlemlendi. Bunlar Gaia’nın görüntüsünde gri renkte belirtiliyor. Birkaç düzine sarı iz, Dünya’ya yakın nesneler olarak kabul edilen asteroitleri gösterirken, turuncular Mars ve Jüpiter arasındaki ana asteroit kuşağını, koyu kırmızı olanlar ise Jüpiter’e yakın yörüngede bulunan Truvalılar olarak adlandırılan asteroitleri gösteriyor.
Kaynak; ESA
Yeni keşfedilen asteroitlerin üçü de, Güneş sisteminin ve asteroit topluluğunun geri kalanının …

SpaceX’in fırlatacağı uydular yörüngede kazayı artırabilir

SpaceX’in, Falcon 9 roketiyle alçak yörüngeye göndereceği yeni iletişim uyduları, küresel iletişimde devrim yaratacak. Aynı zamanda uyduların, Dünya yörüngesinde kaza riskini artıracağı düşünülüyor.
SpaceX, gezegenimizin herhangi bir yerindeki milyarlarca insana yüksek hızlı İnternet erişimi sağlayacak. Binlerce uzay aracının “mega takımuydusu” olan ilk Starlink uyduları serisini Çarşamba günü başlatılacak. 60 küçük uydunun fırlatılacağı Starlink projesi, alanında ilk olma özelliği taşıyor. Küresel iletişimde devrim yaratacağı düşünülen proje, tamamen zararsız sayılmaz; uydular artarsa, Dünya yörüngesinin sürekli güvenli kullanımını tehdit edebilecek kaza riski de artacak. California merkezli Aerospace Corporation’da kıdemli bir mühendis olan Glenn Peterson, “Proaktif olmak zorundayız” dedi.
Bugün Dünya yörüngesi yoğun bir yer; gezegenimizin …

“Başka Dünyalarda Canlı Mahlukat Var Mıdır?” – İlk bilim-kurgu eserimiz modern Türkçe’siyle okuyucuya sunuldu

“Başka Dünyalarda Canlı Mahlukat Var Mıdır?” 101 yıl sonra tekrar kitap severlerle buluştu. Türkiye’nin ilk bilim-kurgu eseri, aradan geçen bir asırın ardından ilk defa Latin harfleriyle yazılarak okuyucuyla buluştu. Veteriner Hekim ve bakteriyolog Osman Nuri Eralp‘in 1918 yılında yazdığı “Başka Dünyalarda Canlı Mahlukat Var Mıdır?” isimli kitap, modern Türkçe olarak yazıldı. 101 yıl önce yayınlanan ve o zamanlar ismi Fenni Roman olan bilim kurgu romanı “Başka dünyalarda hayat var mıdır?” sorusu etrafında cevaplar arıyor. Gezegenler, gezegenlerin oluşumları gibi konuları ele alarak başlayan kitap, canlılığı varoluşunu, gelişimini ve sonlanışını anlatan fikirleri anlatıyor.
Osman Nuri Eralp
Bilge Kösebalaban tarafından keşfedilen eser, yazar Merve Köken tarafından …

Yapay zeka derin denizlerde yeni keşiflere ışık tutabilir

Yapay zeka, Plymouth Üniversitesi’nin (İngiltere) öncülüğünde yapılan araştırmalara göre, bilim insanlarının okyanus tabanında yaşayan türlerin çeşitliliğine yeni ışık tutmasına yardımcı olabilir.
Deniz çevresine karşı artan tehditlerle birlikte, bilim insanları deniz tabanı hakkında daha fazla bilgiye ihtiyaç duyuyor. Kamera monte edilen otonom sualtı araçları (AUV) artık çok miktarda veri toplayabiliyor ancak hala verileri işlemek zorunda kalan insanlar tarafından bir tıkanıklık bulunuyor. Marine Ecology Progress Series’te yayınlanan yeni bir çalışmada deniz bilimciler ve robot uzmanları, bu tıkanıklığı aşmak için bir bilgisayar görüşü (CV) sistemini test etti.
Otonom sualtı aracı. Kaynak; MBARI
Bilim insanları, CV’nin yakında deniz hayvanları ile bitkilerini incelemek için rutin olarak kullanılabileceğini ve …

Hollandalı hocalar İngilizce eğitimin durmasını istiyor

Son yazımda Wageningen’de eğitimin bir yılda 6 dönem olduğunu söylemiştim. 5’inci dönemim, nisan ayının son haftasında bitti. Bu hafta ise sınavlar vardı. Koca bir dönem (6 haftada) aldığım tek dersin sınavın girdim. Üniversite zamanında aldığım hiçbir dersin sınavı 3 saat sürmemişti. ÖSS, ALES, YDS ve değişik isimlerdeki sınavlardan bu süreye alışıktım. Ama bu seferki farklı idi.
Benim aldığım kursun müfredatı on ayrı derse bölmüşlerdi. Derste teori ve uygulama kısmında ağırlıklı olan bilgisayar laboratuvarlarında alıştırmaları tamamladık. Siz sormadan söyleyeyim. İlk başta bana biraz zor geldi. Çünkü her gün teori-uygulama şeklinde derse devam etmek yorucuydu. Uygulamanın içeriğine göre aynı gün içinde teori ve …