Mars Çölü Araştırma İstasyonu ile Mars’taki yaşam, Utah Çölü’nde denendi. 2001’den bu yana, laboratuvar, yaşam alanları, gözlemevleri, bir tamirhane ve bir sera içeren küçük bir kompleks olan Mars Çölü Araştırma İstasyonu, Mars’taki gerçek bir üs için deneme alanı işlevi görüyor. İstasyon, Kızıl Gezegen’i keşfetmeye ve oraya yerleşmeye adanmış 40’tan fazla ülkeden 10 bin Mars Society üyesi tarafından işletiliyor.
Buradaki araştırmacılar, Hanksville kasabasının merkezindeki Whispering Sands Motel’den 12 kilometre yerine, Dünya’dan 284 milyon kilometre uzakta olduklarını iddia ediyorlar. Yani Mars’ta olduklarını…
NASA’nın 2033’te Mars’a insanları göndereceğine yönelik sözlerinin üzerine istasyona olan ilgi arttı. Mühendisler, doktorlar, jeologlar, astronomlar, biyologlar ve birçok meslekten Mars tutkunu, Mars’ta yaşamla ilgili fikirlerini test etmeye geliyor.
Mars’a gitmenin ilk adımı; Mars Çölü Araştırma İstasyonu

Geçtiğimiz ay, 10 ülkeden 500’den fazla üniversite öğrencisi, Mars’ta kullanılacak en iyi aracı yaratmayı amaçlayan istasyonun University Rover Challenge’ında yer aldı. İstasyon yöneticisi Shannon Rupert, “Artık uzaya gitmek için NASA’da çalışmak zorunda değilsiniz ve birçok insan uzaya gitmek istiyor.” şeklinde konuştu. Mürettebatlar, şimdi uluslararası ve iki haftalık bir konaklama için bin 500 ABD Doları ödüyor. Protokolü takip ettikleri sürece kendi deneylerini yapmakta özgürler.

Deneme alanında, kimse uzay giysisi olmadan ve rüzgarda, yağmurda dışarı çıkamaz. Bütün mürettebat, elektrik ve sıhhi tesisat sistemlerini takip eder ve serayla ilgilenir. Mürettebatın yaşam alanına değinmek gerekirse, çölde, sade bir alanın üzerinde silindirik şekilde inşa edilmiş olan küçük bir yer.

Perulu 23 yaşındaki biyolog Camila Castillo ikinci görevini üstleniyordu. Bu sefer yedi kişilik bir takımı yönetti. Castillo, “Komutan olarak benim rolüm insanları sakin tutmak. Hepimiz tutkuluyuz ancak protokolleri uyguladığımızdan emin olmalıyım.” diyerek görevini açıklıyor. Takımlardaki herkesin kendi deneyleri vardı ve bunları uygulamaya çalışıyorlardı.
İtalyan mühendis, 29 yaşındaki Vittorio Netti, bir öneri sunarak, “İnsanları potansiyel olarak tehlikeli görevlere göndermek yerine, istasyonun etrafındaki alanı kısa sürede fotoğraflamak için kullanabiliriz” diyor.
Mars’ta çiftçiye ihtiyaç olacak

Bir merdiven, ocak, masa ve yedi kişilik uyku alanı bulunan ikinci kata çıkıyor. Araştırmacılar, yaşam alanlarının son derece dar olduğunu ifade ettiler. Mutfakta dondurularak kurutulmuş yiyecekler bulunuyor. Beyaz brandalarla yapılmış olan yürüyüş yolları, binalar arasındaki tünelleri simüle ediyor.
Mars’a giden ilk insanların astronottan ziyade çiftçi olacağı öngörülmekte. Çünkü Mars toprakları perklorat açısından ve gıdaların büyümesini zorlaştıran diğer bileşikler bakımından zengin.

Yale Üniversitesi’nden astrofizikçi Mariona Badenas, gözlemevine gittikten sonra, “Mars’ta güneşi gözlemlemek, mürettebatı nasıl etkileyeceğini ve muhtemelen engelleyeceği iletişimi anlamak için kritik bir öneme sahip” dedi. Badenas, tutkusunun, güneş sisteminin en dışında bulunan dış gezegenler olduğunu açıkladı ve ekledi: “Elbiseyi giydiğin an, Neil Armstrong’un daha önce kimsenin gitmediği bir yere gittiğini hissediyorsun.”
Mars’ta yaşam arayan gönüllülerden Castillo, mikroplar üzerinde çalışıyor. “Mikropların hayatta kalmak için süper güçleri var. Eğer mikroplar buraya adapte olabilirlerse, o zaman her şeye adapte olabileceklerini düşünüyorum. ” diyor genç araştırmacı.
İstasyonun ardındaki isim; Robert Zubrin


Bütün bunların arkasındaki kişi ABD’li havacılık ve uzay mühendisi ve yazar olan 67 yaşındaki Robert Zubrin’den başkası değil. Zubrin, Mars Society’nin başkanı ve uzay araştırmaları için teknolojiler geliştiren Colorado’da bulunan Pioneer Astronautics’in sahibidir.
Zubrin, Mars’a koloni kurma misyonunun önde gelen savunucularından. Mars’ın Dünya ile olan ilişkisine bağlı olarak, seyahatin mevcut teknolojiyle altı ay içinde yapılabileceğine inanıyor. Zubrin, ABD eski başkanlarından Nixon’a kızgınlığını belirterek, “NASA’nın 1969’da, 1981’e kadar Mars’a iniş planları vardı. Sonra Nixon her şeyi askıya aldı. Bütün başarısızlıklarımızın lideri oldu. Eğer bu plan uygulansaydı, 1981’de Mars’a inerdik, 1980’lerin sonunda Mars’a kalıcı yerleşmiş olurduk. Mars’ta doğan ilk çocuklar bu Haziran’da liseden mezun olurlardı.” dedi.
Zubrin, Mars’a nasıl ve neden gideceğini anlatan 1996 tarihli “The Case for Mars” kitabını ve geçen ay ise uzayı keşfetmenin neden insanlık için kritik olduğunu açıklayan “The Case for Space”i yayımladı.
Zubrin, Mars’ı yeni medeniyetlerin doğduğu bir eritme potası olarak görüyor: “Başarılı olanlar başkalarını da cezbedecek. Mars’ın 51. devlet olmasını istemiyorum. Mars’ın Marslı olmasını istiyorum. Mars varış yeri değil, Mars yöndür.”

Bölge, jeolojik olarak Mars görünümüyle neredeyse aynı. Büyük pas rengi kayalar ve kaya oluşumları kilometrelerce uzanıyor. Kırmızı şeritli uçurumlar, tozlu turuncu bir kum manzarasından doğuyor.
İstasyon, SpaceX’in kurucusu Elon Musk’tan alınan 100 bin dolar dahil bağışlarla finanse edildi. Yeni teknolojiyi geliştirmek, Mars’ta neyin işe yaradığını bulmaktan daha az öneme sahip artık.

Toplum bile kırmızı, yeşil ve mavi çizgili bir Mars bayrağı oluşturdu. Kırmızı Mars’ı temsil ederken, yeşil ve mavi, daha yaşanılabilir bir şeye dönüşmesini simgeliyor. 2000 yılında Mars Society, Kanada Arktik’teki Devon Adası’nda ilk Mars araştırma istasyonunu kurdu. 2001 yılında ise topluluk, Hanksville yakınlarında 40 dönümlük alanda Mars Çölü Araştırma İstasyonu’nu inşa etti.
National Geographic’in 5 yıl önce yayınladığı, Mars Çölü Araştırma İstasyonu’ndan görüntüler;
Kaynak;