Kaz Dağları yakınındaki Kirazlı Köyü’nde altın arama çalışmalarında siyanür kullanılıyor iddiası sosyal medyada binlerce kişinin tepkisine yol açtı. Sosyal medya tepkilerinin yanısıra yüzlerce doğa korumacı ve doğa sever bölgede “Su Nöbeti” eylemleri yapıyor.
Çanakkale ve Balıkesir sınırlarında yer alan Kaz Dağları’nın yakınında bulunan Kirazlı Köyü’nde yürütülmesi planlanan altın çalışmaları öncesi binlerce ağaç kesildi. TEMA Vakfı, çalışmayı yürüten Kanada kökenli olduğu söylenen Alamos Gold ve Türkiye ortağı Doğu Biga‘nın Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna aykırı kesim yaptığını açıkladı. Vakıf, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan kesilen ağaç sayısının açıklanmasını ve ÇED raporuna aykırı hareket eden işletmenin faaliyetlerinin durdurulmasını istedi.
TEMA: “45 bin değil 195 bin ağaç kesildi”
Bölgede 45 bin 650 yerine 195 bin ağacın kesildiğini ifade eden TEMA Vakfı yaptığı açıklama, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç‘ın ifadelerine yer vererek, “Altın madeni, olumlu kararı alan ÇED raporunda belirtildiği gibi 45 bin 650 ağaç kesileceği yönünde bir planla Mart 2019’da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan işletme iznini aldı. Ancak uydu görüntüleri üzerinde yaptığımız incelemeler sonucunda kesilen ağaç sayısının ÇED raporuna aykırı olarak 195 bin adet olduğunu tespit ettik. Bunun üzerine ağaç sayısı ile ilgili kaygılarımızı açıklığa kavuşturmak için 25 gün önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Çanakkale Valiliği gibi taraflara resmi yazı yazdık ve change.org’da bölgenin doğasına ve tüm canlılarına sahip çıkmak için imza kampanyası başlattık. #altındaölümvar etiketiyle sürdürdüğümüz kampanyamıza bugüne kadar yaklaşık 100 bin kişi imza vermiş olmasına rağmen yetkili mercilerden hala herhangi bir yanıt alamadık. Bir an önce ağaç sayısının açıklanmasını, buna göre ÇED’e aykırı işlem yapılıp yapılmadığının belirlenmesini istiyoruz.” denildi.

Ölümcül silah “siyanür”
Siyanür, çeşitli şekillerde bulunabilen hızlı etkili, potansiyel olarak ölümcül bir kimyasaldır. Siyanür, hidrojen siyanid (HCN) veya siyanojen klorür (CNC) gibi renksiz bir gaz ya da sodyum siyanid (NaCN) veya potasyum siyanid (KCN) gibi bir kristal form olabilir. Siyanür bazen “acı badem” kokusu olarak tanımlanır ancak her zaman bir koku yaymaz ve herkes bu kokuyu tespit edemez.
Siyanürün kullanım alanlarından bazıları; sigara dumanında ve plastik gibi sentetik malzemelerin yanma ürünlerinde bulunur. Siyanür üretimde kağıt, tekstil ve plastik yapımında kullanılır. Ayrıca fotoğraf geliştirmede kullanılan kimyasallarda da bulunur. Siyanür tuzları metalürjide elektro kaplama, metal / maden temizliği ve altının cevherinden arındırılmasında kullanılır. Hidrojen siyanür, Zyklon B adı altında, II. Dünya Savaşı’nda Almanlar tarafından soykırımlarda kullanıldı. Tarihte siyanürün soykırım amaçlı kullanıldığı birçok örnek mevcut.
Peki altın madenciliğinde siyanür nasıl kullanılır?

TEMA Vakfı, ilgili açıklamasında bu konuya da değindi. Vakıf, ilk olarak cevherin içerisinde bulunan değerli metal miktarının (tenör) belirlendiğini, bu işleme ‘altın arama’ denildiğini yazdı. Ayrıntıda ise TEMA, “Madenin varlığı belirlendikten sonra, ilk yapılan işlem bitki örtüsünün sıyırılmasıdır. Maden alanındaki üst toprak katmanı üzerindeki doğal varlıklar ortadan kaldırılır, ardından verimli toprak sıyırılır. Cevherin bulunduğu katmana kadar patlatma yöntemiyle toprak ve kayaların hafriyatı yapılır. Bu işlemler asit maden drenajları, yeraltı suyunun beslenmesinde azalma, eğimli arazilerde toprak kaymaları ve göçük, yerleşim yerlerindeki binalarda çatlak oluşumu, fırlayan kayaların canlılara zarar vermesi, uzun süreli gürültü ve toz, dev çukurlar ve pasa (atık) dağları oluşumu ile sonuçlanır.” ifadelerini kullandı.
“Altın cevherinin bulunduğu katmanlara ulaşıldığında çıkarılan kaya ve toprağın içinden mikroskobik büyüklükteki altını alabilmek için kaya ve toprak öğütülerek taneciklere dönüştürülür.” diyen TEMA Vakfı ardından ise aşamaları anlatmayı sürdürdü: “Öğütülen cevher kapalı tanklar ya da açık havada (yığın liçi) siyanürlenir. Açık havadaki siyanür işlemi, geniş alanlara serilmiş toprağın siyanürle yıkanması ve toprakta eser miktarda olan altının süzülmesi işlemidir. Siyanürleme, açık hava endüstriyel kimya tesisidir. Siyanür tek başına güçlü bir zehirdir. Ayrıca toprakta bulunan zararsız arsenik, antimon, kadmiyum, kurşun, cıva gibi ağır metalleri de serbestleştirerek zararlı hale getirir. Maden ocakları ve atık havuzları işletme ömrü tamamlandıktan sonra da ekosistemleri olumsuz etkiler ve yaşam için yüksek risk barındırır. Asit maden drenajı ve atık baraj gölü kazaları ile risk devam eder.”
20 bin ton siyanür kullanılacak iddiası
TEMA Vakfı, altın arama işlemleri esnasında 20 bin ton siyanürün kullanılacağını iddia etti. Ayrıca siyanürle birlikte arsenik gibi birçok ağır metalin ortaya çıkacağını söyledi. Çevre dostu ve doğa korumacı politikasıyla bilinen TEMA Vakfı, başka güçlü iddialarda daha bulundu; “Madenin siyanürleme alanı (liç) Kuzey Ege Havzası içinde kalıyor. Atık barajı kazası, siyanür sızıntısı gibi riskler Bayramiç ve Ezine’nin tarım alanlarını tehdit ediyor. Bu alanda Bayramiç elması, Bayramiç beyazı, Ezine peyniri gibi coğrafi işaret almış ve marka olmuş tarım ürünleri bulunuyor. Çanakkale merkeze 30 km mesafede olan maden alanı aynı zamanda 180 bin insanın tek su kaynağı olan Atikhisar Barajı ile aynı su havzasında yer alıyor.”
Bakanlık: “Doğal ortamda siyanür kullanılmıyor”
TEMA Vakfı’nın açıklamalarının ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan yazılı açıklama geldi. Bakanlık, geçimini madencilik sektöründen sağlayan 100 binden fazla insanın emeğinin olduğunu vurgulayarak, “Mevzuatta yapılan son değişiklikle madencilik faaliyeti için kesilen ağaç sayısı kadar farklı noktalara ağaç dikilmesi ve madencilik faaliyetinin sona ermesiyle aynı bölgenin yeniden ağaçlandırılarak eski haline getirilmesi şartı getirildi. Söz konusu maden faaliyetlerinde bulunan firma, mevzuat gereği 2 farklı noktada hatıra ormanı oluşturarak, 14 bin fidan dikimi gerçekleştirdi. İddialarda yer alan alanda kesilen ağaç sayısı ortaya atıldığı gibi 195 bin değil, 13 bin 400‘dür. Ayrıca, tüm maden faaliyetleri Bakanlığımız ve ilgili kurumlar tarafından periyodik olarak denetleniyor. Bu kapsamda Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü faaliyetleri yerinde incelemek üzere bir ekibi sahaya göndermiştir.” açıklamasında bulundu.
Bakanlık, Türkiye’nin altın ithalatına geçtiğimiz yıl 8,5 milyar dolar ödediğini belirtti. Açıklamada, madenlerin aranması ve çıkarılması esnasında doğal ortamda siyanür ya da türevi bir madde kullanılmadığı, çıkarılan kayanın içindeki altının metal olarak ayrıştırılması aşamasında ise ulusal ve uluslararası kriterlere göre kapalı tesislerde üretim yapıldığı ifade edildi.
Altın arama faaliyetlerinin Kaz Dağları’nın 40 kilometre uzağında yer alan Kirazlı Balaban Tepesi’nde yapıldığını ifade eden Bakanlık, açıklamalarını sürdürdü: “Maden araması için ağaç kesimi tamamlanan alanlarda, madencilik faaliyetinden sonra sahanın rehabilitasyonunda kullanılmak üzere üst toprak sıyırma ve depolama işlemlerine başlandı.
Türkiye, dünyada üretilen 90 madenin 77’sini ticari olarak üretebilecek bir rezerve sahiptir. Buna rağmen Türkiye’de madencilik faaliyetleri toplam gayri safi yurt içi hasıladan sadece yüzde 1 civarında pay alırken, ABD, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde bu oran yüzde 10’lara kadar yükselmektedir. Kirazlı Balaban’daki madencilik faaliyetleri, Atikhisar Barajı’nın kısa ve orta mesafeli koruma alanlarının dışında yapılmaktadır. İşletme aşamasında ortaya çıkacak su ihtiyacı öncelikle yüzey akışı sularından sağlanacaktır. Bu suların ihtiyacı karşılamaya yetmediği durumlarda ise proje sahibi tarafından inşa edilecek Altınzeybek Göleti’nden su temin edilecektir. Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni’nin su ihtiyacının Atikhisar Barajı’ndan karşılanacağı iddiası tamamen gerçek dışıdır.”
Alamos Gold ve Doğu Biga şirketleri
Alamos Gold, Kanada merkezli altın madenciliği şirketidir. Şirket, Meksika, Türkiye, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki araştırma ve geliştirme projeleri sürdürüyor. Alamos Gold, Türkiye’de Çanakkale ve yakınlarında bulunan Kirazlı, Çamyurt ile Ağı Dağı bölgelerinde faaliyetlerini sürdürüyor. Şirketin Kirazlı haritası incelendiğinde, altın ve gümüş arama faaliyetlerinde yer aldıkları görünüyor. Yaklaşık olarak yatırım değerinin ise 168 milyon ABD Doları olduğu ifade ediliyor. Ayrıca bölgeden toplamda 514 bin ons altın ve 3,5 milyon ons gümüş üretimi yapılması öngörülüyor.
Sosyal medyadan tepkiler
Sosyal medyada birçok kullanıcı Kirazlı’da yapılan altın arama faaliyetlerine tepki gösterdi;
“Kazdağları Kardeşliği” bir tweette ise Alamos Gold’un diğer faaliyet bölgesi olan Çamyurt’tan fotoğraflar paylaşarak, çalışmalara tepki gösterdi;
Çanakkale Belediyesi de altın arama çalışmalarına tepki gösterenler arasında. Belediye, resmi hesabından attığı tweetler ile sıkça, siyanür kullanımı iddialarını ve ağaçların kesilmesini vurguluyor;
Çanakkale Belediyesi, kolektif bir tepkinin oluşabilmesi için büyük katkı sağlıyor. Belediye, çalışmalara karşı başlatılan “Su Nöbeti” eylemi için Cumhuriyet Meydanı’ndan sabah 09.00, öğlen 13.00 ve akşam 17.00’da servislerin kalkacağını açıkladı;
Oyuncu Murat Arkın, babası Cüneyt Arkın’ın altın faaliyetlerine tepkisini bir video çekerek paylaştı;
Milletvekili Gürsel Tekin de sosyal medyadan çalışmalara tepki gösterdi;
Müzisyen Aylin Aslım’ın tepkisi;
Su Nöbeti’ne katılan bir grup;
Kaynaklar;