41 vakadan bugüne İki aydan uzun süredir günlük olarak koronavirüs salgınını takip ediyorum. Bu yeni koronavirüs salgınıyla ilgilenmeye ilk kez virüs genomu sekanslandığı zaman başladım. Ondan önce de Çin’den gelen “yeni hastalık” haberlerini okumuştum. İlk olarak bu aşağıdaki yazıyı 13 Ocak’ta yazdığımda…
Ocak’tan Bugüne Koronavirüs Belası
41 vakadan bugüne İki aydan uzun süredir günlük olarak koronavirüs salgınını takip ediyorum. Bu yeni koronavirüs salgınıyla ilgilenmeye ilk kez virüs genomu sekanslandığı zaman başladım. Ondan önce de Çin’den gelen “yeni hastalık” haberlerini okumuştum. İlk olarak bu aşağıdaki yazıyı 13 Ocak’ta yazdığımda tespit edilmiş 41 vaka vardı. Ancak sonradan anlaşıldıki çok daha fazla tespit edilememiş vaka bulunuyordu. Yalnız bu 13 Ocak haberinin ana noktası, çok hızlı çalışan bilim topluluğuydu. Çin’deki araştırmacılar çok hızlı bir şekilde yeni virüsün genomunu sekansladılar ve tüm dünyadaki bilim insanlarıyla paylaştılar. O günden bugüne kadar onlarca virüsün genomu sekanslandı. Şu anda 955 tane farklı kişilerden alınmış…
Koronavirüs ve Öcü Mutasyonları
Koronavirüs mutasyon mu geçiriyor? Bu mutasyonlar ne anlama geliyor? Mutasyon öcü mü? Virüs canlı mı cansız mı? Koronavirüs ve mutasyonlarla ilgili temel bilgileri terimsiz olarak anlatan bir yazıdır.…
Botoks: Toksinden gelen güzellik!
Botoks – ölümcül toksin Botoks işlemi özellikle yüzdeki kırışıklıkların giderilmesi için uygulanan bir estetik tedavi yöntemidir. Botox markasıyla anılan bu işlemin ve kullanılan botulinum toksinin bilinmeyen ilginç yönlerini sizin için topladık.…
Otofaji diyeti – Aslında böyle bir diyet yok!
Otofaji diyeti diye bir şeyin aslında olmadığını biliyor musunuz? Otofaji konusu Nobel ödülleriyle gündeme geldi. Ancak bu durumdan fayda sağlamak isteyenleri de beraberinde getirdi. Otofaji diyeti gibi aslında bir temeli olmayan ve sadece metabolizmayı strese sokarak sadece otofaji değil, metabolizmanın tüm acil durum sistemlerini teşvik eden uydurma diyet tavsiyeleri hızla yayılmaya başladı. İşin aslını sizlerle paylaşıyoruz, böyle bir diyet uzmanlar tarafından tavsiye edilmiyor. Ve bunun yanı sıra unutulmamalı ki otofaji bir hücre içi mekanizma olup, hem iyi hem de daha kötü metabolik olaylarda yer alabilme potansiyeline sahip. Otofaji nedir? Bu yıl Nobel ödülü Yoshinori Osumi’nin otofaji konusundaki araştırmasına verildi. Hücre…
İlk AIDS hastası kimdi?
1982 yılında eşcinsel bir havayolları çalışanında nedeni belirlenemeyen bir hastalık görüldü. Dugas ilk başlarda derisindeki bilinmeyen problemlerle karşılaştı. Ancak bu süreç içinde bir teşhiste konulamadı. Benzer belirtiler gösteren diğer hastalarla birlikte, semptomlarından yola çıkılarak “eşcinsel kanseri” olarak tanımlanan bir hastalık taşıdıkları öne sürüldü. Daha sonra araştırmaya dahil olan sosyolog William Darrow, Dugas’ın günlük hayatını inceledi ve AIDS’in cinsel yolla bulaştığına dair ilk kanıtlar ortaya çıkmaya başladı. 1984 yılında ölen Kanadalı Gaétan Dugas’ın hastalığı uzun süre araştırıldı. 1987’de AIDS salgınıyla ilgili çıkan kitapta kendisi “Sıfırıncı” hasta olarak tanıtıldı. Çünkü AIDS hastalığı ve HIV virüsü Amerika’da ilk kez onda tanımlanıp cinsel yolla bulaştığı gösterildi.…
Detoks ürünleri, aslında psikolojik pehriz mi?…
Detoks ilgi çekici ve sanki sağlıklı yaşamın formülünü tek başına barındıran bir kelime olarak hayatımızdaki yerini koruyor. Özellikle “sağlıklı yaşam” endüstrisi bu kavramı severek kullanıyor. Aslında karaciğeriniz, böbrekleriniz, cildiniz ve diğer organlarınız ihtiyacınız olan detoksifikasyonu zaten yapmakta. Ancak “sağlıklı yaşam” ürünü pazarlamacıları öyle bir durum varmış gibi gösteriyorlar ki sanki bu detoksifikasyon ürünlerini kullanmazsanız hastalanacakmışsınız gibi bir algı yaratıyorlar. Detoks yeşili! Pek çok mağazanın raflarında tabletler, çözeltiler, çaylar, yüz maskeleri, banyo tuzları, saç fırçaları, şampuanlar, vücut jelleri ve içecekler gibi pek çok ürün bulunuyor. Bununla da bitmiyor tabiki detoks için yoga, lüks kaçamaklar, masajlar ve seansları içeren pek çok uygulama…
İki kadın, bir erkek ve bir bebek!
Geçtiğimiz günlerde annesi, babası ve donorünün DNA’sına sahip üç ebeveyni olan ve ilk bebek doğdu. Özellikle “Ebeveynlik” kavramı üzerinden tartışmalara da sebep olan bu üç ebeveynli bebek (A.H.) ilk ancak görünen o ki son bebek olmayacak. 1990’larda mitokondri aşılama çalışmalarıyla üç ebeveynli bebek denenmişti. Ancak başarılı olamayan ve genetik sorunlara sahip embroyoların geliştiği bu çalışmada geliştirilen yöntemlerin insanlarda kullanılması FDA tarafından onaylanmamıştı. New Scientist‘in raporuna göre A.H.’nin ebeveynleri Ürdün’den ve bu çiftin başarısız gebelik ve taşıyıcı anne deneyimleri bulunuyor. Bunun sebebi de A.H.’nin annesinin Leigh’s Sendromu taşıyıcısı olması. Leigh’s sendromu küçük bebeklerde gelişim bozukluğuna sebep olan bir hastalık. Mitokondri dediğimiz…