İlaçların epigenetik saati değiştirdiği bulundu

6 dakikalık içerik

Biyolojik yaş nedir? Epigenetik saat neyi gösterir?

Bilim insanları, ilaçların, kişinin biyolojik yaşını gösteren “epigenetik saati” ters yüz ettiğini ortaya koydu. California’da yapılan küçük bir klinik çalışması, bir kişinin biyolojik yaşını ölçen vücudun epigenetik saatini tersine çevirmenin mümkün olabileceğini öne sürüyor. 5 Eylül’de Aging Cellde yayımlanan çalışma türünün ilk örneği olarak nitelendirildi.

Bir yıl boyunca dokuz sağlıklı gönüllü, üç bilinen ilaçtan (bir büyüme hormonu, iki diyabet ilacı) bir karışım aldı. Ortalama olarak, biyolojik yaşlarını 2,5 yıl daha genç gösterdi. Katılımcıların bağışıklık sistemleri de gençleşme belirtileri gösterdi. Ekip, çalışmanın önemli olduğunu vurguladı ancak bulguların başlangıçta olduğu için, deneyin küçük olduğu ve bir kontrol kolu içermediği konusunda uyardı.

Epigenetik analizi yapan California Üniversitesi’nden genetikçi Steve Horvath, “Saatin yavaşladığını ancak tersine dönmediğini görmeyi umuyordum. Bu fütüristik (çağdışı) hissettirdi.” şeklinde konuşarak, heyecanını paylaştı.

Almanya’da Aachen Üniversitesi’nden hücre biyoloğu Wolfgang Wagner, ”Bu bir etki olabilir. Ancak sonuçlar sağlam değil çünkü çalışma çok küçük ve iyi kontrol edilemiyor.” dedi.

Epigenetik saat ve biyolojik yaş

Epigenetik saat, vücudun DNA etiketli metil grupları gibi kimyasal değişkenleri içeren epigenomuna dayanır. Bu etiketlerin şekli yaşam boyunca değişir ve bir kişinin biyolojik yaşını takip eder, bu da kronolojik yaşı geride bırakabilir veya aşabilir.

Bilim insanları, genomdaki DNA-metilasyon (metilleme) bölgelerinin kümelerini seçerek epigenetik saatler oluşturuyor. Son birkaç yılda, epigenetik saat araştırmalarında öncü olan Horvath, önemli epigenetik saatlerden bazılarını geliştirdi.

Timüs bezinin biyolojik yaş deneyindeki önemi

Son deney, büyüme hormonunun, timüs bezindeki dokuyu eski haline getirmek için insanlarda güvenle kullanılıp kullanılamayacağını test etmek amacıyla tasarlandı. Akciğerler ve göğüs kemiği arasında -göğüste- bulunan timüs bezi, aktif bir bağışıklık sistemi için büyük öneme sahip. Beyaz kan hücreleri kemik iliğinde üretilir ve daha sonra vücudun enfeksiyonlara / kanserlere karşı savaşmasına yardımcı olan özel T hücreleri haline gelen timüs içinde gelişir. Ancak, ergenlikten sonra bez küçülmeye başlar ve giderek yağla tıkanır. Hayvan ve bazı insan çalışmalarından elde edilen bulgular, büyüme hormonunun timüsün yenilenmesini desteklediğini gösteriyor.

Ancak bu hormon diyabeti de artırabilir, bu nedenle deney, karışımda yaygın olarak kullanılan iki anti-diyabetik ilacın, (dehidroepiandrosteron (DHEA) ve metformin) kullanımını da gerektirdi.

Thymus Rejenerasyon, İmmünorestorasyon ve İnsülin Azaltma (TRIIM) çalışması, 51 ve 65 yaşları arasında olan 9 erkek birey üzerinde test edildi. Çalışma, Los Angeles’taki Intervene Immune‘nin kurucu başkanı ve immünolog Gregory Fahy tarafından yönetildi ve Mayıs 2015’te ABD Gıda ve İlaç İdaresi tarafından onaylandı. Birkaç ay sonra California, Palo Alto’daki Stanford Tıp Merkezi’nde çalışmalar başladı.

Fahy’nin timüs bezi ilgisi

Fahy’nin timüs tutkusu, bilim insanlarının immün sistemlerini gençleştiren, büyüme hormonu salgılayan hücreleri farelere transfer ettiği bir çalışmayı okuduğu 1986 yılına kadar uzanıyor. TRIIM çalışmasında bilim insanları, tedavi süresince katılımcılardan kan örnekleri aldı. Testler, katılımcıların her birinde kan hücresi sayısının gençleştiğini gösterdi. Araştırmacılar ayrıca, çalışmanın başında ve sonunda timüs bileşimini belirlemek için manyetik rezonans görüntüleme (MR) kullandı. Yedi katılımcıda, biriken yağın rejenere timüs dokusu ile değiştirildiği bulundu. Horvath, çalışmalarda bütün katılımcılarda 4 farklı epigenetik saat kullandı ve hepsinde anlamlı bir tersine çevirme görüldü.

Kaynak;

Nature