İklim değişikliği durdurulamıyor. İklim değişikliğini durdurabilmek için önümüzdeki 12 yıl büyük önem arz ediyor.
Geçtiğimiz yıl, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), bu yüzyılda küresel sıcaklıktaki artışın 1,5 ° C’nin altında kalması için 2030 yılına kadar karbondioksit emisyonlarının yüzde 45 oranında azaltılması gerektiğini bildirdi. Ancak gözlemciler, karbondioksit kullanımını azaltmaya yönelik kararlı, politik adımların önümüzdeki yılın sonundan önce gerçekleşmesi gerektiğini söylüyor. Yani kritik süreyi 12 yıl değil, 18 ay olarak gösteriyor.
Potsdam İklim Enstitüsü’nün kurucusu ve yöneticisi Hans Joachim Schellnhuber, “İklim matematiği apaçık ortada; Dünya önümüzdeki birkaç yıl içinde iyileştirilmezse, ihmal nedeniyle ağır yaralanabilir” dedi.
Yakın tarihte düzenlenen Commonwealth dışişleri bakanları resepsiyonunda konuşan Britanya Prensi Charles, iklim değişikliğine dikkat çekti. Prens Charles, önümüzdeki 18 ayın iklim değişikliğini yaşanabilir seviyelerde tutma çalışmaları açısından önemli olduğunu söyledi.

İklim değişikliği yeniden masaya yatırılıyor
Şili’nin Santiago şehrinde, 2019 United Nations Framework Convention on Climate Change / COP25 (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı) düzenlenecek. Konferanslar, 2-13 Aralık 2019’da olacak. COP konferanslarını, UNFCCC (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) Sekreteryası organize ediyor.
İngiltere gibi bazı ülkeler iklim değişikliğini durdurma konusunda emin adımlar atmaya çalışıyor. İngiltere, 2050 yılına kadar sıcaklıkları düşük tutacak uzun vadeli hedef olarak net sıfır emisyonlar için yasa koydu. Prens Charles’ın önümüzdeki 18 ayın kritik olduğu konusundaki düşünceleri, iklim temsilcileri tarafından da sıkça dile getiriliyor.
İklim değişikliğini durdurmaya yanaşmayan ülkeler

Birçok ülkenin IPCC raporuna destek vermesine ve iklim değişikliğini durdurmaya yönelik çalışmalara katılmasına karşı kimi ülkeler, raporu engellemeye çalışıyor. ABD ve Suudi Arabistan, IPCC bilim raporlarının iklim görüşmelerinde kullanımını kısıtlamak için güçlerini birleştirdi bile. Geçtiğimiz Aralık ayında ABD, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Rusya, IPCC raporunun BM müzakerelerinde görüşülmesini engelledi.
Bu yüzden, iklim değişikliğine karşı bu önemli ilerlemeyi sağlamaya çalışan ev sahibi ülke üzerinde önemli bir baskı oluşabilir. Ancak eğer Brexit çerçevesindeki siyasi kargaşa devam ederse, İngiltere hükümeti, iklim değişikliğinin yol açtığı çoklu küresel zorlukları çözecek bant genişliğine sahip olmayabilir.
İngiltere’nin İklim Değişikliği Komitesi’nden (CCC) de güçlü bir uyarı geldi; İngiltere hükümeti tarafından iklim değişikliği ile mücadelede kaydedilen ilerlemelerin, ülkenin 2050 yılına kadar net sıfır emisyon düzenlemesine rağmen yeterince yolunda gitmediği açıklandı.
IPBES bir milyon türün kaybedileceğini açıklamıştı

İklim değişikliği konusunda alınan kararlar kritik öneme sahip olsa da, önümüzdeki yıllarda onlarca türün ve okyanuslarımızın korunması üzerine doğayı şekillendirecek bazı toplantılar olacak. 2019’da açıklanan IPBES (Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetlerinde Hükümetlerarası Bilim Politika Platformu) raporuna göre, önümüzdeki yıllarda bir milyon kadar tür yok olabilir.
Gelecek yıl birçok hükümet, Çin’de bir araya gelerek türlerin korunması için gündem oluşturacak. BM organı olan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, 2030 yılına kadar (12 yıllık süre için) doğayı korumaya yönelik planlar yapıyor. Gelecek yılki toplantı doğal dünya için bir “Paris İklim Anlaşması” gibi olabilir. Anlaşma olursa, büyük olasılıkla sürdürülebilir tarım ve balıkçılık üzerinde durulacak. Böylece bu türler için daha fazla koruma ve ormansızlaşma sınırını getirilecek.
İngiltere Çevre Sekreteri Michael Gove’ye göre, çalışmaların fark yaratma potansiyeli var. Geçen hafta yaptığı bir konuşmada Gove, “Birleşik Krallık olarak, sorumlu olduğumuz okyanusun en az yüzde 30’unun 2030’a kadar korunmasını sağlamada öncüyüz. Tüm ülkelerden bu hedefe ulaşmalarını isteyeceğiz “dedi.
Kaynak;