Sağlık- Sayfa 12

//

Bakteriyel Direnç Uyandırmayan Antibiyotik Geliştirildi

Geçtiğimiz günlerde “Bakteriyel direnci uyandırmayan geniş spektrumlu sentetik bir antibiyotik” başlıklı makale yayınlandı. Bakteriyel direncin halk sağlığı için fazlaca tehdit oluşturduğu günümüzde, bilim insanları konuya dair araştırmalara başladı. Yeni bir antibiyotik türü bu probleme çözüm olabilir. Çalışmada antimikrobiyal direncin (AMR) halk sağlığı…

Yorgunluk Geçmiyorsa Dikkat!

/

Yorgunluk, günümüzde şehir yaşamında hiç geçmeyen bir hal aldı. Yorgunluk nasıl bu kadar yoğun yaşanıyor? Şehir hayatının yoğun temposu, psikolojik sebepler, sağlıksız bir ortamda yaşamak, sağlıksız beslenmek gibi pek çok etken aslında yorgunluğun durumunu arttırıyor. Bunlardan başka, yorgunluk aslında sürekli olduğu durumlarda “Kronik Yorgunluk Sendromu“‘nun da belirtisi olabilir. Kronik Yorgunluk Sendromu ile ilgili yeni yapılan çalışmalar metabolik değişikliklerin bu sendroma sebep olabildiğini ortaya çıkardı. KRONİK YORGUNLUK SENDROMU (CFS) Kronik yorgunluk sendromu vücut metabolizmasındaki değişikliklerden kaynaklanır. Araştırmalarda kronik yorgunluk sendromunun, vücudun enerjiyi üretirken düşük verimli yolları kullanmasından kaynaklandığına dair kanıtlar elde edilmiştir. Miyaljik ensefalomiyelit veya ME olarak da bilinir. Günlük aktivitelerinizin hepsini yapamayacağınız kadar…

Kanser Tanısında Spesifiklik Artıyor

/

Kanser nedir ve nasıl gelişir? Bu soruların detaylı yanıtları kanserin daha hızlı teşhis ve tedavisi için kritik bir önem taşımakta. Son çalışmalarla San Diego Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, vücuttaki kanserli dokuyu bulmak için yeni bir algoritma geliştirdiler. Hastalıklı hücrelerden alınan örneklerin kimyasal olarak etiketlenmesi ve bu etiketlerin kanda takip edilmesiyle daha hızlı teşhis ve tanınında önü açılacak. Kandan yapılacak analizlerle kanserli dokunun bulunması ve teşhisi pek çok hasta ve hasta yakını için yeni bir umut olarak görülüyor. Kanser Nedir? Malign Tümör, Benign Tümör Nedir? Kanser (kitlesel neoplazi) dokusu olan tümör, otonomi kazandığı için amaçsızca üreyebildiği gibi normal dokulardaki gibi bir sınır olmadığı için…

Kolon Kanseri ve Rektum Kanseri Gençlerde Yükselişte

//

Kolon kanseri, rektum kanseri ve kolorektal kanserlerin son yapılan çalışmalarla daha fazla insanda görüldüğü bulundu. Yıllarca kolorektal kanser oranları düşüktü ancak yeni bir raporda 50 yaşın altındaki Amerikalı erişkinlerde yeni bir artış başladı. ABD’de kolorektal kanser insidans oranları 2000 ve 2013 yılları arasında 50 yaş ve üstü kişilerde (erkek ve kadınlarda) azalmasına rağmen genç yetişkinlerde (hala düşük olsa da) kolorektal kanser insidans oranı artıyor. Kolon Kanseri, Rektum Kanseri ve Kolorektal Kanser Kolon kanseri, rektum kanseri bağırsak kanserlerinden olup kolorektal kanser olarak da isimlendirilirler. Kalın bağırsak, ‘Kolon’ ve ’Rektum’ olarak adlandırılan iki kısımdan oluşur. Kolon, ince bağırsağa kadar olan kısım yani kalın bağırsağın…

Mezenter: İnsan vücudunda yeni bir organ bulundu!

//

Mezenter insan vücudunun yeni bir organı olarak tekrar taımlandı. Araştırmacılar insan vücudunda yeni bir organ olduğunu ortaya koydular. Aslında bu yapı vücudumuzda ilk defa tanımlanmıyor ve yapısı biliniyor. Ancak bir organ olarak fonksiyonları ve işlevi daha önce tanımlanmamıştı. Yeni organımız mezenter, eskiden parçalı yapıda bir doku olarak incelenmekte, sadece ince bağırsağın üzerinde peritonun bir uzantısı olduğu düşünülüyordu. Ancak aslında başlı başına bir organ olduğu ortaya çıkarıldı.…

Birden çok sosyal medya anksiyete sebebi oluyor

//

Sosyal medya anksiyete gibi sorunlara sebep olur mu? Son yapılan araştırma kullanılan sosyal medya platformu sayısıyla anksiyete ve depresyon arasında ilişki olduğunu ortaya çıkardı. Araştırmacı Brian A. Primack, anksiyete ve depresyon semptomlarına sahip insanların kullandıkları sosyal medya platformu sayısına dikkat çekiyor ve bu semptomların sebeplerinden olabileceğinin altını çiziyor. Çalışma, yaşları 19 ve 32 arasında değişen bin 787 ABD’li genç ile yapıldı. Sosyal medya platformları hakkındaki anket uygulamasında kullanım alışkanlıkları ve PROMIS (Patient-Reported Outcomes Measurment Information System) ile depresyon ve anksiyete semptomları incelendi. Sosyal medya, anksiyete ve diğer sorunlarla yönelik araştırmalar yapıldı. Çalışma sonucunda özellikle 0 ile 2 arasında sosyal medya platformunda…

Kabızlık erken Parkinson belirtisi olabilir mi?

/

Kabızlık parkinson belirtisi olabilir miyim? Nörodejeneretif bir hastalık olan Parkinson hastalığı genel olarak titreme ve vücut katılığı ile biliniyor. Özellikle kontrol edilemeyen titremelerle ayırt edilmesi çok kolay ancak tam tedavisi mümkün değil. Yıllardır sürdürülen çalışmalar Parkinson’un gelişimini yavaşlatacak tedaviler geliştirse de tümden tedavi edebilen bir ilaç ya da terapi henüz geliştirilmedi. Parkinson hastalığı dünyadaki en yaygın ikinci nörodejeneretif hastalık olmasına rağmen sebebi henüz net olarak bilinmiyor. Parkinson belirtisi olan titreme, vücut katılığı gibi durumlar ise düzenli kontrol olmayan hastalarda ileri safhalarda teşhis ediliyor. Ancak son yapılan çalışmalar sindirim sistemi bakterilerinin ve mikrobiyomunun aslında Parkinson hastalığının gelişmesi üzerinde etkisi olabileceğini ortaya…

Alkol tüketiminin genetik sebebi bulundu !

/

Alkol organik bir bileşik olarak, pek çok canlı tarafından sentezlenen bir molekül olarak doğada bulunuyor. Bira yapımı, şarap üretimi gibi pek çok alkollü içkiyi ise insanlık tarihinde bulmuş ve uygulamaları geliştirerek günümüze kadar sürdürmüşüz. Alkol, bilişsel yetilere olan etkisi ile dikkat çekmekte. Ancak bunun da ötesinde bağımlılık oluşturma özelliğinden dolayı, kontrol edilmesi gereken bir tüketim ürünü. Cuma akşamı arkadaşlarla çıkıp eğlenirken bira içmek, ya da romantik bir akşamda sevgilimizle birer kadeh şarap içmek ya da bir kutlama için şampanya patlatmak gibi alkol tükettiğimiz pek çok sosyal durum ve ortam bulunuyor. Ancak sosyal alkol tüketimi masum görünse de bağımlılıkla birlikte her…

Diyet içecekler kilo aldırıyor !

/

Diyet yapıyorsak ya da yiyeceklerimizin kalorisine dikkat etmeye çalışıyorsak genelde yemek yanında diyet kola tüketiyor, çaya kahveye tatlandırıcı atıyoruz. Böylece daha az kalori alacağımızı düşünüyoruz. Ancak son çalışmalar aslında bunun çok işe yarayan bir yaklaşım olmadığı bulunmuş. Ayrıca tatlandırıcıların metabolik sendroma sebep olabileceği, diyabet riskini yükselttiği de yine bu çalışma sonucunda ortaya çıkarılmış. Diyet içeceğin içindeki aspartam Aspartam ve yapay tatlandırıcılar kalori içermeyen şeker alternatifi maddeler olup, şekerden 20,000 kat daha fazla tatlandırma etkisine sahipler. Aspartam ve yapay tatlandırıcılar pek çok diyet ya da sıfır kalori yiyeceklerde yaygın olarak uzun zamandır kullanılıyor. Özellikle diyabet problemi olanların hayatlarında önemli bir yer tutan…

Yüksek yağlı diyetler beyin gelişimi için tehlikeli!

/

Bebeklik ve çocukluk dönemlerinde doğru beslenmenin önemi özellikle, beyin gelişimi için, herkes tarafından bilinir. Özellikle “doğru” beslenme çocuklarda beyin gelişimi açısından da önemli. Her ne kadar çocukların doğru beslenmeleri konusunda dikkatli davranılsa da ergenlik çağına erişen çocukların beslenmelerini kontrol etmek ebeveynlerin elinde olamıyor. Popüler kültürün ve çevrenin etkisiyle ergenliğe erişen, hatta daha önceki yaşlardan itibaren genç ve çocuklar obezite ihtimalini yükselten fastfood ve yüksek yağ içeren gıdalarla besleniyor. ETH Zurich ve University of Zurich araştırmacıları, uzun süren araştırmaları sonucu toplumdaki fastfood ve yüksek yağ içeren gıdalarla beslenme yönteminin beynin fiziksel gelişimini kötü yönde etkilediğini gördüler. Özellikle adölesan çağdaki gençlerin beyin…

14 yaşında kızı dondurarak saklayacaklar !

/

14 yaşındaki İngiliz kız çocuğu kanser sebebiyle öldükten sonra yasal olarak dondurularak saklanıyor. Ölmeden önce daha uzun yaşayabilme dileğini ifade eden ve belki dondurularak saklanırsa ileride tekrar yaşayabileceğini düşünen kız çocuğu Amerika Arizona’da faaliyet gösteren Alcor Life Extension Foundation dondurarak saklamaya başladı. Ancak dondurarak “ölmüş” insan bedenlerinin saklanması konusu fizyolojik ve hukuki olarak kavramların iç içe girdiği bir konu. Çünkü hukuksal olarak ölüm ve gerçek ölüm arasında bir miktar fark bulunuyor. Hukuksal olarak kalp atımlarının durması durumunda ölmüş olarak kabul ediliyorsunuz. Ancak aslında hala bazı hücresel faaliyetleriniz devam ediyor ve beyin ölümünüz gerçekleşmiş olmuyor. Cryonics çalışmalarında da hukuki problemler olmaması…