Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü öğretim üyelerinin kurduğu Kapadokya Paleontoloji Araştırmaları Derneği 10 yılı aşkın süredir yapılan çalışmalara ilişkin basın açıklaması düzenledi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü öğretim üyeleri basın mensuplarına, Kapadokya Ürgüp Sofular…
7.5 MİLYON YIL ÖNCEYE PENCERE AÇILDI
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü öğretim üyelerinin kurduğu Kapadokya Paleontoloji Araştırmaları Derneği 10 yılı aşkın süredir yapılan çalışmalara ilişkin basın açıklaması düzenledi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü öğretim üyeleri basın mensuplarına, Kapadokya Ürgüp Sofular köyü, Kayseri Yamula Barajı ve Nevşehir’in Gülşehir ilçesinde yürütülen çalışmalarla ilgili sunum yaptı. Program açılış konuşmasını yapan Edebiyat Fakültesi Dekanı Nurşen Özkul Fındık, fakültenin yegâne amacının öğrenci yetiştirirken bir yandan da bilim dünyasına katkıda bulunmak olduğunu dile getirdi. Rektör yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kibar Çetin, Kapadokya Paleontoloji Araştırmaları derneği üyesi de olan öğretim üyelerinin elde ettiği bulguların çok…
‘Snowball Earth’ Sürecinde İlkel Yaşam Nasıl Hayatta Kaldı? Bilim İnsanları Açıkladı
720 milyondan 635 milyon yıl öncesine kadar süren Kriyojeniyen Dönemi, üzerinde yaşadığımız gezegenin buzul çağını yaşadığı bir süreç olarak biliniyor. O dönemde Dünya iki kez kontrolden çıkmış buzullarla donmuş, uzaydan parlak bir beyaz kartopu şeklinde görünmeye başlamıştı. Bu sert hava koşullarına rağmen “Kartopu Dünya/ Snowball Earth” adı verilen bu süreçte, Dünya üzerinde yaşam devam etmişti ve bu kartopu dönemlerinden sonra biyoçeşitlilik kendini göstermişti. Günümüzde yapılan yeni bir çalışma, zor koşullara rağmen devam eden bu yaşamı açıklamayı hedefliyor. Deniz Yosunu Olarak Tanımlanan Fosiller Sayesinde Keşfedildi Bilim insanlarının salı günü yaptığı açıklamada, Çin’in merkezindeki Hubei Eyaletinde siyah şeyllerde keşfedilen ve deniz yosunu…
Mastodonlar 2 Milyon Yıl Önce Grönland’da Dolaşıyordu
Grönland’ın kuzeydoğu ucu; yabani tavşan, misk öküzü ve birkaç bitkiye ev sahipliği yapan ıssız, çorak bir yer olarak bilinmekte. Bölgedeki donmuş topraktan elde edilen iki milyon yıllık DNA dizilerinin, şimdiye kadar elde edilen en eski DNA dizileri olduğu saptandı. Bu durum, bölgenin bir zamanlar şu anda Dünya’da bulunanlardan farklı olarak ormanlık bir ekosistemde dolaşan Mastodonlara (Mamutlara) ve Ren Geyiğine ev sahipliği yaptığını gösteriyor. Eski DNA Bulguları Grönland’ın Antik Ekosistemi Hakkında İpuçları Verdi Kopenhag Üniversitesi’nde Paleogenetikçi ve 7 Aralık’ta Nature’da yayınlanan çalışmanın eş başkanı olan Prof. Eske Willerslev, eski DNA bulgularını açıklayan çalışmada, “Şu anda kuzey Grönland’daki bu ekosistemi kimse tahmin…
Arjantin’de Yeni Dinozor Kalıntıları Bulundu
11 Ağustos 2022 Perşembe günü, paleontoloji alanında bir keşif gerçekleşti. Güney Arjantin’de bir grup paleontolog, daha önceden bilinmeyen bir küçük zırhlı dinozor keşfetti. Bu keşiflerini Scientific Reports dergisinde yayınlayan bilim insanları, yeni dinozor türü hakkında birçok bilgi verdi. Küçük Zırhlı Dinozor Kretase Dönemine Ait Paleontologists heralded the discovery of a previously unknown small armored dinosaur in southern Argentina, a creature that likely walked upright on its back legs roaming a then-steamy landscape about 100 million years ago https://t.co/MVMCYXgdth pic.twitter.com/Q0fzbW1ALg — Reuters (@Reuters) August 12, 2022 Jakapil Kaniukura adlı Kretase Dönemi dinozorunun; boyun, sırt ve kuyruk bölgesinde kemikli disk şeklindeki zırh…
Yeni kısa kollu dev dinozor türü keşfedildi: Meraxes gigas
Meraxes gigas'ın keşfi 10 yıl önce Canale ve ekkibi, kuzey Patagonya'da bulunan fosil bakımından zengin Huincul Formasyonu'nda bir yüzey araştıırmasında, insan kafası büyüklüğünde fosilleşmiş bir omur ile karşılaşmalarıyla başladı. Buldukları fosil kalıntısı üzerrinde yaptıkları çalışmayla bunun Kretase dönemi boyunca yaşamış, ancak 80 ila 85 milyon yıl önce soyu tükenmiş iki ayaklı etçil dinozorların ailesi olan bir tür Carcharodontosaurid fosili olarak tanımladılar.…
Dinozor sonrası döneme ait memeli fosilleri bulundu
Dinozor sonrası döneme ait önemli memeli fosilleri bulundu. Fosiller, yaklaşık 1 milyon yıllık süreçte dünyanın asteroid darbesinden sonra nasıl toparlandığına ışık tutuyor. 66 milyon yıl önce, 10 km çapında olduğu düşünülen dev bir asteroidin Dünya’ya çarparak yaşamı uzun yıllar baskıladığı ve pek çok yok oluşa sebep olduğu biliniyor. Asteroid darbesinin ardından Dünya üzerindeki canlıların yüzde 75’i yok oldu. Bunlardan adını en sık duyduğumuz canlı da dinozorlardı. Asteroid darbesinin ardından pek çok tür yok olsa da, dünya kendini yavaş yavaş toparladı ve memeliler ile çiçekli bitkiler ortaya çıkmaya başladı. Ancak bilim insanları ortaya çıkan bu türlere ilişkin çok az bilgiye sahip.…
Türkiye’nin ilk antik DNA laboratuvarı
Antik DNA laboratuvarları antik kazılardan elde edilen biyolojik materyallerdeki nükleik asitleri izole edip analiz eden araştırma merkezleri olarak son dönemlerde oldukça gündemde. 2019 yılı içinde Hacettepe‘de kuruluşunu tamamlayarak açılan antik DNA laboratuvarının ardından, ilk antik DNA çalışmalarının ülkemizde nerede yapıldığını, Hacettepe Üniversitesi antik DNA laboratuvarına temel olan ilk çalışmaları araştırdık. 2012 yılında Prof. Dr. İnci Togan, ODTÜ’de, Türkiye’nin ilk antik DNA laboratuvarını kurdu. Bu laboratuvarda çalışmalar yapan araştırmacılardan biri de Yardımcı Doç. Dr. Mehmet Somel. ODTÜ’de Biyoloji alanında lisans ve biyoteknoloji programında yüksek lisans eğitimi gören Somel, Almanya’daki Leipzig Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nde çalışarak, Leipzig Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı.…
40 bin yıllık dev kurt ve 50 bin yıllık mağara aslanı fosilleri bulundu
Sibirya’da Prehistorik döneme ait 40 bin yıllık bir kurdun kafatası ve beyin fosili bulundu. 40 santimetre uzunlukta olan kafatası, günümüz kurtlarından daha büyük olduğuna işaret ediyor. Fosil, 2018 yazında Kuzey Yakutistan’ın Abyisky bölgesinde Tirektyakh Nehri kenarında bölge sakini olan Pavel Efimov tarafından keşfedildi. Efimov’un keşfinin ardından incelenen fosilin, en az 40 bin yıl öncesine tarihlenen Pleistosen kurdu olduğu anlaşıldı. Pleistosen kurdunun mamut benzeri kürkü ve büyük dişleri halen sağlamlığını koruyor. Kurdun öldüğünde iki ila dört yaşlarında bir yetişkin olduğu tahmin ediliyor. İsveç Doğa Tarihi Müzesi’nin bilim insanları, Pleistosen avcının DNA’sını inceleyecek. Saha Cumhuriyeti Bilimler Akademisinden Albert Protopopov araştırmaya ilişkin, “Bu eşsiz…
Yarasa kanatlı dinozor fosili bulundu
Yarasa kanatlı dinozor fosili keşfedildi. Uçabilen ya da kanat yapıları barındıran dinozor iskeletleri kuşların ve dinozorların evrimiyle ilgili çok şey söylüyor. Bu yüzden yeni keşfedilen yarasa kanatlı dinozr fosili oldukça önemli. İki yıl önce, kuzeydoğu Çin’deki Wubaiding Köyü’nden bir çiftçi, ilginç bir fosile rastladı. Bu bölgede bulunan tek hayvan fosili semenderlere aitti. Ancak Çin Bilimler Akademisi’nden Min Wang yeni örneği gördüğünde, bir dinozor olduğundan emindi. Yarasa kanatlı dinozor, deri zarlarını destekleyen ve ağaçlar arasında dolaşmasına imkan veren uzun bir bilek kemiğine sahipti. Yarasa kanatlı dinozora, “Ambopteryx longibrachium” ismi verildi. Ambopteryx longibrachium, Latincede “kanat, uzun kol” anlamına gelmektedir. Yani kanatlı uzun kol…
Denisova Mağarası dışındaki ilk Denisovan fosili
Denisova Mağarası dışındaki ilk Denisovan fosili, Tibet’te keşfedildi. Tibet Platosu’ndan bulunan çene kemiğinde, Orta Buzulçağı’na ait bir Denisovanlı tespit edildi. Şimdiye kadar, eski insan türünün fosilleri yalnızca Sibirya’daki Denisova mağarasında bulunmuştu. 1980’de Tibet’teki bir Budist rahip dua etmek için kutsal sayılan bir mağaraya girdi ve yerde, iki diş ile birlikte bir insan çene kemiğinin yarısını buldu. Ardından fosil, Lanzhou Üniversitesi’ne teslim edildi. Bilim insanları fosilin, 160 bin yıl önce yaşamış olan bir Denisovana ait olduğunu bildirdi. Fosil, Sibirya’daki Denisova Mağarası dışında bulunan bu türün ilk kanıtıdır ve modern insanların bu akrabalarının bir zamanlar Orta ve Doğu Asya’nın çoğunda yaşadığı teorisini vurgulamaktadır. Toronto…