Haber- Sayfa 122

Bilim dünyasında neler oluyor? Hangi araştırmalar gündemde? Yeni bilimsel gelişmeler neler? Dünya'da ve Türkiye'de bilim alanında neler yaşanıyor? Bilimma Haber başlığı altında bunları okuyabilirsiniz.

Fotosentez yapmayan çiçek açmayan bitki !

//

Subtropikal Japon adası Kuroshima’da Gastrodia kuroshimensis ismi verilen yeni bir bitki türü bulundu. Bitkilerin temel özellikleri güneş ışığından fotosentez ile kendi enerjilerini üretmeleri ve çiçeklenerek üremeleri. Ancak yeni bulunan bu bitki tüm bu özelliklere sahip değil. Mikorizal ya da mikoheterotrofik bir bitki olmasıyla ilgi çekici bir konumda. Aslında pek çok bitki, köklerindeki mantarlarla simbiyotik bir yaşam geliştirir ve bu durum çok yaygındır. Özellikle bitkilerde azot alımı için mikoriza (mantar-kök anlamına gelir) mantarlar yani bitki kökündeki mantarlar önemlidir. Ancak bu yeni bulunan bitkinin hiç fotosentez yapmaması ve tüm enerji ihtiyacını bu mikorizal simbiyotik ilişkiden karşılaması ilginç bir olgu. Bu tür mikoheterotrofik bitkiler…

Meme kanserinde bakteriler de mi rol alıyor ?

/

Mikrobiyal enfeksiyonların kanserde etkisi olduğu daha önceden de bilinen bir gerçekti. Applied and Environmental Microbiology dergisinde yayınlanan bir rapor ile meme kanserli olan ve olmayan iki farklı grubun meme dokusundaki mikrobiyal faunanın farklı olduğu ortaya çıkarıldı. Araştırmacı Camilla Urbaniak ve Gregor Reid 45’i kanser tümörlü, 13’ü kansersiz tümörlü ve 23’ü kansersiz ve tümörsüz 71 kadından aldıkları meme dokusunun mikrobiyomunu 16S rRNA yöntemiyle incelediler. Yapılan çalışma ile kanserli dokuya sahip olan ve olmayan kadınların memelerinde bulunan bakteri türleri arasındaki farkı ortaya çıkaran araştırmacılar ayrıca tümörlü dokuda yoğun olarak bulunan türlerin DNA’ya olan hasarlarını da belirlemek üzerine bir çalışma gerçekleştirdiler. Bunun sonucundaysa…

“Jurassic Park, üzgünüm ama dinozor kükremiyor!”

/

Dinozor kükrer mi? Yeni yapılan araştırma bu soruya beklenmedik bir cevap veriyor. Yeni fosil kanıtlar dinozorların kuşların ses organına benzer organlara sahip olduğunu ortaya çıkardı. Yani dinozorlar kükrememiş ve tam tersine kuşlara benzeyen sesler çıkarmış olabilirler. Pek çok filmde kükreyerek ses çıkaran dinozorların aslında kuşlara benzer ses çıkardığı düşünülmekte. Dinozor ve kuş cıvıltısı? Sirinks (syrinx) olarak isimlendirilen kuşların ses üretmesini ve ötmesini sağlayan organdır. Son çıkarılan dinozor fosillerinde ise benzer bir organ bulunmaktadır. Nature’da yayınlanan son çalışma ve önceki çalışmalar, dinozorlarda da ses üretmeyi benzer bir yapının sağladığını ortaya çıkardı. Daha önceki çalışmalarda genel olarak kıkırdak dokudan oluşan bu dokunun…

Sinirler kendi kendini nasıl tamir ediyor?

/

Bilim insanları sinir tellerinin kendilerini nasıl tamir ettiklerini fareler üzerinde gösterdiler. Yapılan çalışmada sinir teli zarar gördüğünde tekrar büyümeyi engelleyen gen tespit edildi. Cacna2d2 isimli bu gen moleküler fren görevi görmekte. Ancak bu araştırma sonucunda elde edilen verilerle artık bu freni nasıl devreden çıkarılcağı biliniyor. Böylece felç ve sinir zedelenmelerinde yeni bir tedavi yönteminin önü açılmış oluyor. German Center for Neurodegenerative Diseases (DZNE)’de araştırmacılar böyle bir “moleküler fren” sisteminin bulunduğunu hipotez olarak ortaya koyarak çalışmaya başlıyorlar. Yetişkinliğe erişen vücutlarda artık büyüme sürecinin devam etmemesi gerektiğinden yola çıkarak bu hipotezi öne sürmüşler. Araştırma lideri Frank Bradke bu hipotezin deneysel tasarım sürecini…

Beyin uyarımı ile felçli adam robotik eli hissetmeye başladı !

/

University of Pittsburgh’dan araştırmacıların liderlik ettiği çalışmada beyini elektrik ile uyarılan felçli adam robotik eli hissetti. Dokunma duyusunun felçli hastalarda tekrar ortaya çıkarılması nöroprotez (neuroprosthetics) çalışmalarında ciddi bir problem olarak yer almaktaydı. Çünkü robot protezlerde dokunma duyusu yer almamakta ancak beyinimizde dokunmayı algılayan bölgeler ve buna göre hareketleri koordine eden bölgeler bulunmakta. Fizik tedavi ve rehabilitasyon alanında asistan profesör olan Jennifer Collinger, dokunma duyusunun hareket içinde çok önemli olduğunu, sadece görsel vizyonun yeterli olmadığından bahsetti. Bu durum, robotik teknolojiden yararlanabilecek felçlilerde hissetme/dokunma duyusunun  geri kazanımının ne kadar önemli olduğunu göstermekte. Yapılan çalışmalarda cerrahlar, 10 yıl önce felç geçirmiş 28 yaşındaki adamın…

Hayat kurtaran Dronlar, Rwanda’da iş başında !

/

Dronlar, yani insansız hava araçları son yıllarda hayatımızın pek çok alanında kendine yer buldu. Avuç içine sığabilecek kadar küçük casus dronlardan, büyük ve füze taşıyabilecek dronlara kadar pek çok çeşidi olan bu insansız hava araçlarının aslında yaşamsal önemi olabilecek alanlarda da kullanıldığını duymuş muydunuz? Kalp krizi geçirenlere acil müdehale ekipmanı taşıyanlardan, tıbbi malzeme taşıyan dronlara kadar medikal amaçlar için kullanılan bu araçların videolarını pek çoğumuz görmüşüzdür. Rwanda’da ise medikal amaçlı kullanılacak dronlar hizmete alındı ve günlük yaşamın bir parçası olması için çalışmalar başlatıldı. Özellikle acil durumlarda kullanılması hedeflenen dronların kan taşıması hedefleniyor. Rwanda Devleti, acil durum dronlarını hizmete aldı. Özellikle…

Londra hayvanat bahçesinden goril kaçtı !

/

Dün Londra hayvanat bahçesinden bir gümüşsırt gorilin ( Gorilla gorilla ) kaçtığı bildirildi. Kumbuka isimli goril görevli Nicola Kelly’nin ifadesine göre 17:13’te kaçtı. Hayvanat bahçesi hızla tecrit edildi ve Kumbuka ziyaretçilerden uzak sergi alanında durduruldu. Kelly görevlilerin hızlı davrandığını, acil durum oluştuğu anda polisin geldi ve hayvanat bahçesi veterinerlerinin uyuşturucu iğne ile hemen hazır olduklarını belirtti. Daha sonra ise uyuşturucu iğne ile bayıltılan Kumbuka kafesine geri yerleştirildi. Haberin duyulmasıyla şehirde ufak çaplı bir panik oluştu. Ancak Londralılar bu durumu farklı bir açıdan değerlendirdiler. Geçtiğimiz yıl Cincinnati’de Mayıs ayında yine bir hayvanat bahçesi gorili olan Harambe vurularak öldürülmüştü. Daha sonra ise hayvanat bahçeleri…

Sanat için iskelet büyütmek !

/

Amy Karle bir sanatçı, ancak sıradan bir sanatçı değil. İnsan vücudu ve teknolojiyi birleştirerek eserler üretmekte. Amy sadece bir sanatçı değil aynı zamanda bir bilim insanı. Annesinin medikal araştırma laboratuvarının çevresinde büyüyen ve daha sonra genetik mühendisliği okuyan Amy insan eli iskeleti yetiştirdiği bir sanat performansına başladı. Bu sanat performansında Amy ve takımı öncelikle bir kadın elini tarayarak kemiklerin 3B modelini çıkardılar. Daha sonra ise bu modeli 3B yazıcı ile biyodegrad olabilen ve toksik olmayan hidrojel ile inşa ettiler. İnşa edilen bu hidrojel model mikro-yapılar ve porlar içeriyor ve hücrelerin tutunabileceği alanlar sunuyor.  Bu model el iskeleti bir biyoreaktöre yerleştirildi…

Uzay ulusu Asgardia’ya davetlisiniz !

/

Norveç mitolojisinde göklerin şehri anlamına gelen Asgardia uzayda yaratılan ilk ulus olacak. Maden astroidlerini kullanmak ve ayrıca Dünya’yı meteoritlerden korumak gibi görevlerde rol alacak. Kanada, Romanya, Rusya ve Amerika’dan pek çok uzay uzmanı, kozmonot ve bilim adamı bu grubun içinde yer alıyor ve Asgardia projesini dün Paris’te düzenledikleri konferans ile tüm dünyaya duyurdular. Asgardia’nın temel konsepti 18 ay içinde bir robotik uydu göndermek. Daha sonra ise insanların yaşayabilecekleri, çalışabilecekleri, kendi kural ve düzenlemelerine sahip olacakları kalıcı bir uzay istasyonu inşa etmek. Umutları “demokratik uzay”ı kurmak olan Asgardianlar dünyayı uzaydan gelebilecek tehlikelere karşı koruyabilecek “insanlığı” koruyabilecek bir kalkan inşa etmek istiyorlar.…

Uzay mantarından ilaç yapmak!

/

Dragon uzay kapsülü Ağustos ayında California Baja kıyılarına düştü. taşıdığı yüklerin arasında ise, sıradan olmayan misafirler bulunuyordu. Bunlar Çernobil felaketinden sonra hayatta kalan mantar türleriydi. 30 yıl önce Çernobil patlamasından kurtulan radyasyona dayanıklı bu mantarları, NASA Jet Propulsion Lab’ uzay biyoloğu olan Kasthuri Venkateswaran ve USC School of Pharmacy’den Clay Wang uzaya göndererek tekrar adapte olmaya zorlamışlar. Çernobil faciasının olduğu yerde yapılan mikrobiyal araştırmalarda ( bu araştırmacılar bölgeye araştırmacılar giremediği için robotlarla sürdürülmüştü.) bulunan mantar örneklerinin yoğun melanin pigmenti ürettiği gözlemlenmiş. Bu pigment aynı zamanda seç ve derimizi bulunuyor ve renk veriyor. Mantarlardaki yoğun melaninin radyasyonu absorbladığı ve böylece mantarın…