Arkeoloji

Gordion Antik Kenti UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki Yerini Aldı

///

Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bildiriye göre, Ankara’da yer alan Gordion Antik Kenti UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yerini aldı. 10-25 Eylül 2023’te Suudi Arabistan’da düzenlenen Dünya Miras Komitesi’nin 45. oturumunda listeye giren Gordion Antik Kenti ile Türkiye’nin Dünya Miras Listesi’ne giren alan sayısı 21’e yükseldi. Milattan önce 12. yüzyılda Frigya’nın politik ve kültürel başkenti olan Gordion, Frigya’nın kalıntılarının görülebileceği çok kapsamlı bir antik kent olma özelliğini taşıyor.
UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne seçilen bu antik kentin temel unsurları İç Kale Höyüğü, Aşağı Şehir, Tahkimatlar ve çeşitli mezarlar olarak biliniyor. Arkeolojik çalışmaların sonucunda ise Frig kültürü, siyasi yapısı ortaya çıkmaya başladı.
Görsel: UNESCO
Peki Gordion …

Hupehsuchus Balina Benzeri Filtre Sistemine Sahipti

////

Çin ve İngiltere’den araştırmacılar tarafından gerçekleştirilen yeni bir çalışma, Hupehsuchus adlı erken döneme ait bir deniz sürüngeninin kafatasının detaylarını keşfetti. Bu çalışma, bu sürüngenin büyük su kütlelerinde bulunan karides gibi avları yutabilmesine olanak tanıyan, genişleyen bir boğaz bölgesi gibi yumuşak dokulara sahip olduğunu gösteriyor. Ayrıca, bu sürüngenin ileri yönde hareket ederken yiyecek maddelerini filtrelemek için çubuklu balinaların yapısına benzer özelliklere sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Hupehsuchus Çin’de Benzersiz Bir Gruptu
Araştırmacılar ayrıca, Hupehsuchus’un kafatasının, balenli balinalarda olduğu gibi dişler yerine keratin şeritleri bulunan çenelerinin kenarlarında aynı oluk ve çentikleri sergilediğini tespit etti.
Wuhan Çin Jeolojik Araştırma Merkezi’nden Araştırmayı yöneten Zichen Fang bu kadar erken …

Antik DNA İle Yedi Kuşağı Kapsayan Bir Soy Ağacı Keşfedildi

///

2000’li yılların ortalarında Fransa’da bir mezarlıkta kazı yapan arkeologlar,  antik DNA ile 6.500 yıllık bir gizemi keşfettiler. 120’den fazla kişinin kalıntıları arasında dikkat çeken bir mezar vardı. Bu mezar, diğerlerinden farklı olarak, birkaç çeşitli kemiğin yanı sıra neredeyse eksiksiz bir kadın iskeleti içeriyordu ve sanki başka bir mezardan alınıp buraya taşınmış gibiydi.
Eski Genom Bilimi Kullanılarak En Büyük Soy Kütüğü Keşfedildi
Bu esrarengiz kalıntılardan elde edilen antik DNA analizleri, bunların yakın zamanda gömülmüş diğer birçok insanın erkek atasına ait olduğunu gösterdi. Bu önemli bilgi, eski genom bilimini kullanarak tarihöncesi bir ailenin bugüne kadar tespit edilen en büyük soy kütüğünü oluşturan bir çalışmadan …

İnsan Evrimi İle İlgili Yeni Çalışma Eski İnançlara Meydan Okuyor

////

Yeni yapılan bir genetik araştırma, insan evrimi ile ilgili inançların sorgulanmasına neden oldu. İnsan evriminde tüm insanların kökenini oluşturan tek bir Afrika popülasyonu olduğuna dair inanç bahsi geçen yeni çalışmayla değişti.
Araştırmacılar, mevcut Afrika popülasyonlarının genetik materyalini test ederek ve bunu fosil kanıtlarıyla karşılaştırarak çığır açıcı bir insan evrim modeli ortaya çıkardı. Bu araştırma, önceki inançlara meydan okuyarak, tek bir Afrika popülasyonunun tüm insanları oluşturduğu fikrine karşı çıkıyor. Çalışmanın ana fikrine göre ise senaryo daha karmaşık olarak öngörülüyor.

İnsan Evrimi Ve Göç Tarihi
Nature Science dergisinde yayınlanan bu araştırma, insan evrimi ve göç tarihleriyle ilgili önceki tahminlerin yanlış olabileceğini düşündürüyor.
Uzun bir süredir; insan …

Yamyamlık Tartışmaları Bilim Camiasını İkiye Böldü

///

Yamyamlık yani kanibalizm var mı? İnsanlar çok eski çağlarda birbirlerini mi yediler? Son zamanlarda yapılan bir araştırma, eski hominid atalarımızın birbirlerini yediklerine dair “en eski kesin kanıtı” sunuyor. Ancak diğer bilim insanları, bu tür iddiaların abartıldığını düşünüyor.

1.45 Milyon Yıllık Kemik Yamyamlık Kanıtı Olabilir Mi?
Tarih boyunca, insanların yamyamlık iddialarına hemen inanma eğilimi vardı. Romalılar, eski Britanyalıların insan eti yediğine inanıyordu ve İngilizler de İrlandalılar için aynı şeyi düşünüyordu. Antik yamyamlık iddiaları genellikle doğru olmasa da, bazı arkeolojik buluntular kanibalizm davranışlarını çağrıştırabiliyordu.
Günümüzde, paleoantropoloji alanındaki bilim insanları yamyamlık iddialarını ancak sıkı kanıtlar olduğu sürece kabul edebiliyor. Bu nedenle, geçtiğimiz haftalarda yayınlanan ve Kenya’nın …

‘Snowball Earth’ Sürecinde İlkel Yaşam Nasıl Hayatta Kaldı? Bilim İnsanları Açıkladı

////

720 milyondan 635 milyon yıl öncesine kadar süren Kriyojeniyen Dönemi, üzerinde yaşadığımız gezegenin buzul çağını yaşadığı bir süreç olarak biliniyor. O dönemde Dünya iki kez kontrolden çıkmış buzullarla donmuş, uzaydan parlak bir beyaz kartopu şeklinde görünmeye başlamıştı. Bu sert hava koşullarına rağmen “Kartopu Dünya/ Snowball Earth” adı verilen bu süreçte, Dünya üzerinde yaşam devam etmişti ve bu kartopu dönemlerinden sonra biyoçeşitlilik kendini göstermişti. Günümüzde yapılan yeni bir çalışma, zor koşullara rağmen devam eden bu yaşamı açıklamayı hedefliyor.
Deniz Yosunu Olarak Tanımlanan Fosiller Sayesinde Keşfedildi
Bilim insanlarının salı günü yaptığı açıklamada, Çin’in merkezindeki Hubei Eyaletinde siyah şeyllerde keşfedilen ve deniz yosunu olarak tanımlanan …

Arkeologlar, Baltık Gemi Enkazında İyi Korunmuş 500 Yıllık Baharatlar Buldu

/

Geçtiğimiz günlerde arkeologlar yeni bir keşfe imza attı. İsveç’in Baltık kıyılarında, 500 yıldan daha uzun bir süre önce batan bir kraliyet gemisinin enkazında bazı baharatlar bulundu. Arkeologlar, safran şeritlerinden karabiber ve zencefile kadar iyi korunmuş baharatlardan oluşan benzersiz bir hazineyi ortaya çıkardıklarını söylüyor.
Danimarka Ve Norveç Kralı Hans’a Ait Olduğu Biliniyor
Gribsund isimli gemi enkazının Danimarka ve Norveç Kralı Hans’a ait olduğu biliniyor. Hükümdarın İsveç’te karada bir siyasi toplantıya katıldığı esnada alev alıp battığı düşünülen Gribsund, 1495’ten beri Ronneby açıklarında duruyor.
1960’lı yıllarda spor dalgıçları tarafından yeniden keşfedilen gemide son yıllarda çeşitli arkeolojik incelemeler yapılıyordu. Önceki keşif dalışlarında, figürler ve kereste gibi büyük …

Yeni Fosil Keşfi, Karmaşık Ekosistemlerin Varlığını Gösteriyor

//

Yeni fosil keşfi, Dünya’da düşünülenden çok daha önce var olan karmaşık ekosistemleri ortaya koyuyor.
Yaklaşık 250 milyon yıl önce, Permiyen-Triyas kitlesel yok oluşu, gezegendeki türlerin yüzde 80’inden fazlasını öldürdü. Sonrasında bilim insanları, daha karmaşık ekosistemler gelişmeden önce, dünyadaki yaşamın 10 milyon yıla kadar basit türlerin hâkimiyetinde olduğuna inanıyordu. Yeni fosil keşfi ile ilgili şimdi bu uzun süredir devam eden teori, aralarında McGill Üniversitesi ve Université du Québec à Montréal’den bilim insanlarının da bulunduğu uluslararası araştırmacılardan oluşan bir ekip tarafından sorgulanıyor.
Yeni fosil keşfi: Fosilleşmiş Bir Okyanus Ekosistemi
Şimdiye kadar, bilim insanları, yıkıcı iklim değişikliğinden kaynaklanan kavurucu sıcak okyanus koşullarının, kitlesel yok oluştan sonra …

Mağara Resimlerindeki İşaretler Bir Dil Mi?

/

Eski çağlardan kalma mağara çizimleri her zaman araştırmacıların incelediği konulardan olmuştur. Bu çizimlerdeki hayvan figürleri ya da el izleri gibi ögeler genellikle bazı şekillerde anlamlandırılmaya çalışılır. Bugüne kadar yapılan herhangi bir çalışma mağara resimlerinin anlamını çözemese de, 5 Ocak tarihinde yayınlanan bir çalışma bu durumu değiştirdi.
Amatör Arkeolog Mağara Resimlerindeki Anlamı Araştırdı
Amatör bir arkeoloji araştırmacısı Bennett Bacon, eski çağlardan kalma mağara resimlerinin anlamlarını çözmek için yola çıktı. University College London’dan 5 Ocak Perşembe günü yayınlanan bir haberde Bacon, “Bu çizimlerdeki işaretlerin anlamı her zaman ilgimi çekmiştir, bu yüzden onları deşifre etmeye başladım,” dedi. Kütüphanede saatler harcayan ve internette mağara resimlerinin fotoğraflarını …

Mastodonlar 2 Milyon Yıl Önce Grönland’da Dolaşıyordu

///

Grönland’ın kuzeydoğu ucu; yabani tavşan, misk öküzü ve birkaç bitkiye ev sahipliği yapan ıssız, çorak bir yer olarak bilinmekte. Bölgedeki donmuş topraktan elde edilen iki milyon yıllık DNA dizilerinin, şimdiye kadar elde edilen en eski DNA dizileri olduğu saptandı. Bu durum, bölgenin bir zamanlar şu anda Dünya’da bulunanlardan farklı olarak ormanlık bir ekosistemde dolaşan Mastodonlara (Mamutlara) ve Ren Geyiğine ev sahipliği yaptığını gösteriyor.
Eski DNA Bulguları Grönland’ın Antik Ekosistemi Hakkında İpuçları Verdi
Kopenhag Üniversitesi’nde Paleogenetikçi ve 7 Aralık’ta Nature’da yayınlanan çalışmanın eş başkanı olan Prof. Eske Willerslev,  eski DNA bulgularını açıklayan çalışmada, “Şu anda kuzey Grönland’daki bu ekosistemi kimse tahmin edemezdi” dedi.
Çalışmaya …