Dokuzuncu Gezegen aslında bir kara delik olabilir.
2016 yılında gökbilimciler yeni bir keşif yaptıklarını açıkladı. Güneş Sistemimizin kenarında, bilinmeyen bir nesne, Güneş’i çevreleyen buz kütlelerinin yörüngelerini değiştiriyor. Bu nesnelerin oval biçimli yörüngeleri aynı yöne işaret ediyor ve aynı şekilde eğiliyor. Bu da görünmeyen bir kuvvetin etkileştiği anlamına gelmekte. Bilim insanları, bunun nedeni olarak Dokuzuncu Gezegen’i (ya da X Gezegeni) sorumlu tutuyordu. Ancak yeni bir makale, yerçekimsel hareketin ilkel bir kara delikten gelebileceğini öne sürüyor.
İlkel kara deliklerin varlığı doğrulanmamasına rağmen, bazı bilim insanları evrenimizin onlarla iç içe olduğunu düşünüyor. Salı günü arXiv‘de yayımlanan yeni bir makale Dokuzuncu Gezegen’in bu ilkel kara deliklerden biri olabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar, Dokuzuncu Gezegen denilen nesne hakkında daha fazla bilgi toplamak için yeni yollar arıyor.

Önceki çalışmalar Dokuzuncu Gezegen’in, Dünya’nınkinden 5 ila 15 kat daha büyük bir kütleye sahip olduğunu ve Güneş’ten 45 ila 150 milyar kilometre uzakta bulunduğunu ileri sürdü. Böyle bir mesafede, bir nesne Güneş’ten çok az ışık alır ve bu da teleskoplarla görülmesini zorlaştırır.
Yeni teoriyi ortaya atan iki fizikçi, nesnenin kara delik mi yoksa gezegen mi olduğunu test etmenin bir yolunu şöyle açıklıyor: kara delikler, karanlık madde halesiyle çevrilidir ve karanlık madde parçacıkları arasındaki etkileşimler -özellikle karanlık madde ve anti karanlık madde arasındaki çarpışmalar- nesnenin varlığını açığa vurarak bir gama ışını parlamasını ortaya çıkarabilir. Fizikçiler, bu sinyallerden herhangi birini gözlemleyebilirse kara delik olduğu anlaşılır.
Araştırmacılar, yakında, 2008’den beri Fermi Gamma-ray Uzay Teleskobu’ndan elde edilen kamuya açık verileri taramaya başlayacak.
Çalışmayı fizikçiler Durham Üniversitesi’nden Jakub Scholtz ve Illinois Üniversitesi’nden James Unwin yaptı.
Kaynak;