Ay ‘da tardigradlar yaşıyor olabilir! İsrail’in Ay misyonu Beresheet, 11 Nisan gecesi fırlatılmış ve başarısız olmuştu. SpaceIL şirketinin Beresheet misyonu, finanse edilen ve Ay’a indirilmeye çalışılan ilk özel uzay aracıydı. Beresheet ile Ay’a gönderilen tardigradların durumu belirsiz.
Beresheet misyonu ile İsrail ne yapmak istedi?
İsrail’in Yehud kentindeki Israel Aerospace Industries görev kontrol merkezindeki herkes iki büyük ekrandan gözlerini ayıramıyordu. Soldaki ekran, Ay’a inen ilk özel uzay aracı olması planlanan Beresheet tarafından Dünya’ya geri gönderilen bir veri akışıydı. Sağdaki ekranda ise Ay’ın Serenity Denizi’ne yumuşak bir iniş için hazırlanan Beresheet’in bir animasyonu vardı. Ancak planlanan inişten yalnızca birkaç saniye önce, sol ekrandaki numaralar durdu. Görev kontrolü, uzay gemisiyle olan temasını kaybetti ve kısa bir süre sonra uzay aracı Ay’a çakıldı.
Arch Mission Foundation’ın kurucusu Nova Spivack, Los Angeles’taki bir konferans salonunda canlı yayınla Beresheet’in görev kontrolünü izledi. Uzay aracı, vakfın ilk Ay kütüphanesini, 30 milyon sayfalık bilgi içeren DVD büyüklüğündeki bir arşivi, insan DNA örneklerini ve hemen hemen her ortamda yaşayabilecek olan binlerce tardigradı (mikroskobik su ayıları) taşıyordu. Uzay aracının Ay’a çakılması ve irtibatı kaybetmesiyle birlikte, Spivack, tardigradlara ne olduğu düşünmeye başladı.
Kazanın ardından ilerleyen haftalarda, Spivack, Ay kütüphanesinin kazadan kurtulduğunu tespit etmek için Arch Mission Foundation’ın danışmanlarını toplayarak bir inceleme yaptı. Ay kütüphanesinin kompozisyonuna ilişkin analizlerine dayanarak Spivack, kütüphanenin bozulmadan kazadan kurtulduğuna emin olduğunu söylüyor. DNA örneklerinin ve tardigradların, Ay kütüphanesine dahil edilmesi umut ışığı yaktı.
Ay kütüphanesi

Spivack, “İlk 24 saat boyunca sadece şoktaydık. Başarılı olacağını ummuştuk. Risk olduğunu biliyorduk ama risklerin bu kadar önemli olduğunu hiç düşünmedik.” dedi. 2015 yılında vakfı kuran Spivack, insanların milyonlarca yıllık tüm bilgisini arşivleyerek, Dünya genelinin yanısıra Güneş sisteminde de bu arşivleri tutmayı planlıyor.
Arch Mission Foundation, ilk arşivini 2018’de SpaceX Falcon Heavy ile uzaya gönderdi. Bu arşiv, Southampton Üniversitesi’nden fizikçilerin geliştirdiği 5D optik teknolojisi kullanılarak bir kuvars diskine yazılan Isaac Asimov’un Foundation üçlemesiydi. Ancak bu depolama ortamının da sınırları bulunuyor. Dijital teknolojiler ve kodlama standartları çok fazla bilgiyi dar bir alana sıkıştırmakta iyi olabilir ama aynı zamanda kısa ömürlü olur. Bu yüzden bilim insanları dijital bir kütüphane oluşturabilmek için en iyi seçeneğin onu analog olarak tutmak olduğunu söylüyor.
Fakat analog depolama ise çok fazla yer kaplar ve çok fazla sıkıştırma gerektirir. Bunu yapmak için Spivack, yüksek çözünürlüklü, nano ölçekli görüntüleri nikele yapıştırmak için bir teknik geliştiren bilim insanı Bruce Ha ile anlaştı. Ha, bir görüntüyü merceğe yerleştirmek için lazer kullanıyor. Elde edilen nikel filmdeki görüntüler holografik görünüyor ve 1000x büyütme özellikli bir mikroskop kullanılarak görüntülenebiliyor. Beresheet aracı üzerindeki Ay kütüphanesi, her biri sadece birkaç mikron kalınlığında 25 katman nikelden oluşuyordu. İlk dört katman, kabaca 30 bin yüksek çözünürlüklü görüntü içeriyordu; bunlar, lisan kitapları, ders kitapları ve diğer 21 katmanın kodunu çözen anahtarlardı.
Tardigradlar uyku durumuna geçmiş olabilir

Ha ve Spivack’in ekibindeki bir mühendis, her bir nikel tabakası arasına ince bir epoksi reçinesi katmanı ekledi. Reçinenin içine Spivack’in saç kökleriyle birlikte kan örneklerini, kurutulmuş tardigradları yerleştirdi. Spivack, tardigradların ileride canlanabilme ihtimali olduğunu söylüyor. Çünkü tardigradların, ekstrem koşullarda uyku durumlarına girdiği biliniyor.
Reçine katmanları, Ay kütüphanesine kuvvet sağladı ve bu da çarpma esnasında parçalanmasının daha az muhtemel olmasını sağladı. Üstelik Spivack, darbenin yarattığı ısının, radyasyonu engellemek için çeşitli koruyucu katmanlarla kaplı olan nikel katmanlarını eritecek kadar yüksek olmadığını ifade etti. Spivack, kütüphanenin zarar görmemiş veya az zarar görmüş olma ihtimali üzerinde durarak, “Yükümüz, bu görevden sağ kalan tek şey olabilir” dedi.
Kaynak;