Alkol organik bir bileşik olarak, pek çok canlı tarafından sentezlenen bir molekül olarak doğada bulunuyor. Bira yapımı, şarap üretimi gibi pek çok alkollü içkiyi ise insanlık tarihinde bulmuş ve uygulamaları geliştirerek günümüze kadar sürdürmüşüz. Alkol, bilişsel yetilere olan etkisi ile dikkat çekmekte. Ancak bunun da ötesinde bağımlılık oluşturma özelliğinden dolayı, kontrol edilmesi gereken bir tüketim ürünü.
Cuma akşamı arkadaşlarla çıkıp eğlenirken bira içmek, ya da romantik bir akşamda sevgilimizle birer kadeh şarap içmek ya da bir kutlama için şampanya patlatmak gibi alkol tükettiğimiz pek çok sosyal durum ve ortam bulunuyor. Ancak sosyal alkol tüketimi masum görünse de bağımlılıkla birlikte her yıl 3 milyon ölüme sebep olan bir halk sağlığı problemi. Bu problem üzerine çalışmalar yürüten David Mangelsdorf ve ekibi; dünya çapında en yaygın bağımlılık yapıcı maddelerden olan alkolün tüketim tercihlerinin aslında genetik temellere sahip olduğunu ortaya çıkardılar.
Alkol – Sosyal Tüketici
Araştırma ekibinden Steven Kliewer çalışmalarının önemli noktalarını şu şekilde açıklamakta “Alkolün tüketimiyle ilgili olan çalışmaların çoğu bağımlılığa odaklanmış. Ancak alkolle ilişkili hastalıkların tümü tüm tüketicileri yansıtmakta, sadece bağımlıları değil.” Yani bu çalışma sosyal alkollü içecek tüketimi alışkanlığının hangi genlerden kaynaklandığını ortaya çıkarıyor.

Yapılan çalışmada 105000 bireyi kapsayan metaanalizle bağımlılık dışındaki alkol tüketim davranışlarıyla ilişkili genleri araştırmışlar. Bu kapsamlı araştırma sonucunda ise β-Klotho’u (KLB) kodlayan gen lokusunun tüketimi etkilediğini bulmuşlar. β-Klotho geninin daha az bulunan varyantının ise alkol tercihinin az olmasına sebep olduğunu göstermişler.
Yaptıkları ikinci çalışmada ise fare deneyi gerçekleştirmişler. Fare deneyinde beyinde beslenme ile ilgili alıcı ve hormonlar üzerine çalışmalar yapılmış. Alıcı protein β-Klotho ve hormonda FGF21 olarak belirlenmiş. Araştırmanın ilk fazında bulunan ve ikinci fazda farelerde araştırılan β-Klotho geni beyinde bir reseptör proteinin kodlanmasını sağlıyor. Bu reseptör proteine ise karaciğerden salgılanan FGF21 (fibroblast growth factor 21) isimli hormon bağlanıyor ve alkol tercihini kontrol ediyor. FGF21, insanlarda beslenme ile ilişkili bir hormon olarak işlev görüyor.
β-Klotho genindeki varyasyonların ve FGF21’in alkolün tüketimi ile ilişkisini ortaya koyan araştırmacılar, alkolün tüketimi ile ilgili yeni ilaçlar geliştirilebilmesinin de önünü açmış oluyorlar.
http://www.utsouthwestern.edu/newsroom/news-releases/year-2016/nov/social-drinking.html