ABD Paris İklim Anlaşması’ndan çekiliyor

6 dakikalık içerik

ABD, 2020 başkanlık seçiminin ertesi günü iklim anlaşmasını resmen bırakacak.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Paris İklim Anlaşması‘ndan çekilmek için Birleşmiş Milletler’e resmi başvuru yaptı. 2015 yılında dönemin ABD Başkanı Barack Obama tarafından imzalanan Paris İklim Anlaşması’na, Başkan Donald Trump‘ın göreve geldiği ilk günden bu yana karşı çıktığı biliniyordu. ABD, Çin’in ardından dünyada en çok sera gazı salınımına yol açan ikinci ülke.

ABD, anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından beklenmesi gereken 3 yıllık zorunlu sürenin Pazartesi günü dolmasının ardından sözleşmeden çekilme işlemlerini başlattı. Anlaşmadan çekilme süreci 1 yıl sürecek ve 2020 ABD Başkanlık Seçimlerinin ertesi günü -4 Kasım 2020- ABD, resmen anlaşmadan ayrılacak.

Birleşmiş Milletler, ABD’nin çekilme başvurusuna ilişkin ilerleyen günlerde değerlendirme yapacaklarını açıkladı.

ABD hükümeti “gerçekçi” bir modeli savunduklarını söylüyor

organik tarım

Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, dün yaptığı açıklamada, anlaşmada diğer ülkelere tanınan olanakların ABD’ye tanınmadığını ve ABD’li işçilere, işletmecilere ve vergi mükelleflerine haksızlık yapıldığını ifade etti. Scientific American‘ın haberine göre Trump, anlaşmayı daha adil hale getirmek için müzakere yollarını aradı. Ancak bu teklif evrensel olarak yabancı meslektaşları tarafından reddedildi.

ABD’nin yenilenebilir enerji kaynaklarını içeren ama fosil yakıtlara da yer veren daha “gerçekçi ve pragmatik” bir modeli savunduğunu dile getiren Pompeo’nun tweeti: “Başkan Donald Trump, Amerikan halkına, vergi mükelleflerine ve işlerine yüklediği yükten dolayı Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı verdi.” 

Paris İklim Anlaşması neden önemli?

iklim değişikliği

2020 sonrası iklim değişikliği rejiminin çerçevesini oluşturan Paris Anlaşması, 2015 yılında Paris’te düzenlenen BMİDÇS 21. Taraflar Konferansı’nda kabul edildi. Anlaşma, 5 Ekim 2016 itibariyle, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 55’ini oluşturan en az 55 tarafın anlaşmayı onaylaması koşulunun karşılanması sonucunda, 4 Kasım 2016’da yürürlüğe girdi. Anlaşmaya Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 175 ülke imza attı.

Paris Anlaşması, 2020 sonrası süreçte, iklim değişikliği tehlikesine karşı küresel sosyo/ekonomik dayanıklılığın güçlendirilmesini hedefliyor. 2015’in Aralık ayında Paris’te kabul edilen yeni iklim anlaşması ile küresel sıcaklıklardaki artışı 1,5 °C’nin altında tutmanın önemi üzerinde anlaşılmış, her bir ülkenin bu hedefe ulaşmak için sunduğu katkılar kayıt altına alınmıştı. Bu hedef fosil yakıt (petrol, kömür) kullanımının tedricen azaltılarak, yenilenebilir enerjiye yönelinmesini gerektiriyor.

Bilim insanları, “iklim değişikliğiyle mücadelenin başarıya ulaşması için başka çare yok” diyor. 2015 yılı, kaydedilen en sıcak yıl olarak tarihe geçti. 2016 yılının Mart ayı da 1880 yılından beri ölçülen en sıcak Mart ayı oldu. Paris öncesi ülkelerin belirttiği taahhütler yerine getirilse bile, yüzyıl sonunda bizleri ortalama sıcaklık artışının 2,7°C ile 3,7°C arasında olduğu daha sıcak bir dünya bekliyor. 1,5°C hedefinin tutturulması için Paris Anlaşması’nı imzalamak yetmiyor, Türkiye de dahil birçok ülkenin verdikleri taahhütleri iyileştirmesi gerekiyor.

İklim Değişikliği Bir Milyon Türü Yok Edebilir!

Kaynaklar;

Scientific American

Paris Anlaşması – WWF

Paris Anlaşması-T.C. Dışişleri Bakanlığı