2019 yılının önemli bilimsel gelişmelerini ve olaylarını derlediğimiz 2019 serimizin bu haftaki konusu, “En Üzücü 5 Olgu / Gelişme” oldu.
Bir yıl boyunca ülkemizde ve dünyamızda yaşanan bilimsel gelişmeleri haberleştirerek aktardık. Bu süreçte hem gündemde olan gelişmeleri / olayları hem de arka sıralarda kalan ancak önem arz eden olayları sizlere sunduk. Yaklaşık olarak 700 haber / köşe yazısı yayımlayarak bilim ve çevre gündeminin nabzını tutmaya çabaladık. Şimdi ise 2019 yılının sonuna gelmemiz sebebiyle gündemi takip edemeyen ya da hatırlamak isteyenler için seri halinde “2019’un En’leri” haberlerini derliyoruz.
Geçtiğimiz haftalarda yaptığımız 2019 serileri;
En İyi 10 Söyleşi / Röportaj – 7 Aralık 2019
En İyi 10 Keşif – 14 Aralık 2019
Türkiye’de Yılın Bilimsel Olayları / Gelişmeleri – 16 Aralık 2019
Öne Çıkan Bilim İnsanlarımız – 20 Aralık 2019
En Popüler 12 Bilimsel Gelişme – 21 Aralık 2019
2019 yılı boyunca, dünyamız birçok büyük çaplı yangınlarla boğuştu. Bu yangınlar için bilim insanları genellikle “doğal” olduğunu belirtirken, vatandaşlar “kasıtlı yangınlar” olduğunu ileri sürdü. Amazon Ormanları (Brezilya), Avustralya, Endonezya bunlardan bazılarıydı. Ülkemizde de her yıl olduğu gibi Ege-Akdeniz bölgelerinde farklı noktalarda yangınlar çıktı.
Önemli bilim insanlarımız, araştırmacılarımızın vefat haberlerini aldık. Ebola, çocuk felci, kızamık salgınları patlak verdi dünyanın farklı yerlerinde. Ayrıca ülkemizde de son aylarda insanlar arasında uyuz salgını yaşanıyor. Ülkemizde üzücü bir gelişme daha vardı; bilim, tıp camiasında “halk sağlığı” açısından son derece üzücü bir gelişme idi… Bu haberlerin hepsi ve daha fazlası ayrıntıları ile haberimizde…
1. Dünyamız yangınlarla boğuştu – sabotaj iddiaları gündemden düşmedi

Avustralya yangınlarla boğuşuyor… Yangınlarda en az üç kişi öldü, 100 kişi yaralandı ve ülkenin doğu kıyılarında en az 150 ev ve bina kullanılamaz hale geldi. Orman yangınları Avustralya ekolojisinin normal bir parçası ancak uzmanlar, iklim değişikliğinin hava sıcaklığını ve kuraklığı artırdığını söylüyor. Sadece bu yangın mevsiminde, Avustralya’da en az bir milyon hektarlık alan yangın nedeniyle tahrip oldu. Avustralya’da yaşanan orman yangınlarında, koala popülasyonları yaşam alanlarıyla birlikte azalarak “fonksiyonel olarak nesli tükenmiş” hale geldiği iddia edildi. Avustralya Koala Vakfı (AKF) başkanı Deborah Tabart, binden fazla koalanın yangınlarda öldüğünü ve yaşam alanlarının yüzde 80’inin tahrip olduğunu açıkladı.
Güney Amerika kıtasında yer alan Amazon Yağmur Ormanları, rekor bir sayı ile yandı. Dünyadaki oksijenin yüzde 20’sini üreten bir ekosistem olan Amazon Ormanları’nda bu yıl yaklaşık 73 bin yangın çıktı. Brezilya Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü / INPE verilerine göre, Brezilya’daki orman yangınları sayısı 1 Ocak ile 20 Ağustos arasında bir önceki yıla göre yüzde 85 arttı. INPE verilerine göre bu yılki yangın olaylarının kabaca yarısı son 20 günde kaydedildi.
Endonezya’da palm yağı (palmiye yağı) üretimi için yangınlar çıkarılıyor. Ülkede gökyüzü orman yangınlarından çıkan zehirli dumanlardan dolayı kırmızı oldu. Greenpeace, Endonezya hükümetini palm yağı şirketlerine yaptırım uygulamadığı için eleştirdi. Resmi verilere göre, Endonezya’da 2015 ve 2018 yılları arasında toplam 3 milyon 403 bin hektar arazi yakıldı; sadece 2015 yılında 2 milyon 600 bin hektardan fazla arazi kül oldu. Bu yıl da Ağustos – Eylül ayında yangınlar çıktı. Yangınlarının kasıtlı olarak çıkarılma ihtimali üzerinde duruluyor. Yerel yetkililere göre, son birkaç ay içinde Borneo ve Sumatra kentlerinin bazı bölgelerini saran kırmızımsı dumanlar, Singapur, Malezya ve Filipinler gibi komşu ülkeleri de etkiliyor; diplomatik gerilimler tetiklendi.
Haziran – Temmuz ayı civarında Kuzey Kutbu daha önce görülmemiş orman yangınları ile boğuştu. Yangın, yeni uydu görüntüleri ile ortaya çıktı. Uydu görüntüleri Grönland, Sibirya ve Alaska’daki yangınları açıkça gösteriyor. Uydu fotoğrafçısı Pierre Markuse, ıssız ve vahşi toprakların yoğun olduğu alanlarda dumanın yükseldiğini gösteren görüntüler yayınladı. Fotoğraflar orman yangınlarını ve yanan turbaları (kömürleşmiş bitki kalıntıları) gösteriyor ve yangınların geride bıraktığı hasarın derecesini de ortaya koyuyor. Arktik yangınlar atmosfere çok yüksek miktarda karbondioksit (CO2) saldı. Kutup yangınlarının atmosfere saldığı CO2 emisyonunun, birçok ülkenin yıllık fosil yakıtlardan ortaya çıkarttığı CO2 emisyonuna yakın olduğu açıklandı.
Ağustos ayında İzmir’in Karabağlar ilçesinde başlayan yangın, Menderes ile Seferihisar ilçelerine de sıçradı. Birçok vatandaş, Türk Hava Kurumu’nun yangın söndürmek için uçak kaldırmadığını söyleyerek eleştirdi. Yangının çıkış nedenine ilişkin bir kesim hava şartlarını gösterirken, bir kesim ise sabotaj yapıldığı üzerinde durdu.
Temmuz ayında Muğla’nın Dalaman ilçesindeki ormanlık alanda yangın çıktı. 350 hektarlık alanı etkileyen yangında alevler iki eve zarar verdi. İki mahallede 34 ev boşaltıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı, sabaha karşı yaptığı açıklamada yangına ilk müdahalenin 13 dakikada yapıldığını, ‘can kaybının yaşanmadığı yangında bir butik otel ve 350 hektar alanın zarar gördüğünü’ belirtti. Kayadibi ve Taşlıca Mahalleleri’nde yaşayanlar, eşyalarını traktörlere ve kamyonetlere yükledi. Köylüler de ahırlardaki hayvanlarıyla birlikte evlerinden ayrıldı. Sosyal medyada, bölgenin ağaçlandırılmasına yönelik öneriler sunuldu. Yangın ekoloğu İsmail Bekar ise, doğal süreçlere vurgu yaptı.
2. Vefat haberleri herkesi üzdü
Zoolog Bayram Göçmen vefat etti

Zoolog Prof. Dr. Bayram Göçmen, 23 Mart günü vefat etti. 54 yaşındaki Göçmen, kanser hastasıydı ve tedavi görüyordu. Kıbrıs Türkü olan Göçmen, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalında öğretim üyesiydi. Bayram Göçmen, Türkiye ve KKTC’de yaptığı arazi çalışmalarıyla 60’ın üzerinde alt tür keşfi yaptı. Prof. Dr. Göçmen, yılan, kurbağa, semender gibi birçok sürüngen canlı üzerinde çalıştı. Göçmen, yılan zehrinin ilaç yapımında kullanılabilmesi için de araştırmalar yürütmekteydi.
Nihat Şişli hayatını kaybetti

Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nde görev yapmış olan emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. M.Nihat Şişli, 8 Haziran günü hayatını kaybetti. Şişli, zooloji ve ekoloji anabilim dallarının kurulmasına öncülük etti; 1982 yılından beri anabilim dalı olan zooloji bölümünün ilk anabilim dalı başkanlığını yapmıştır. Zooloji gibi Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi’nde Ekoloji Anabilim Dalı’nın da ilk başkanlığını yapan Şişli’nin adı Ekoloji Laboratuvarlarına verilerek, “Prof. Dr. M. Nihat Şişli Ekolojik Bilimler Araştırma Laboratuarı (EBAL)“ oluşturuldu. Şişli, ülkemizde ekoloji ve çevre bilimlerine büyük katkılar sağladı. Nihat Şişli’nin “Ekoloji” isimli bir kitabı bulunuyor.
Haluk Abbasoğlu vefat etti

Arkeolog Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu, tedavi gördüğü hastanede 3 Eylül günü vefat etti. Prof. Dr. Abbasoğlu, İstanbul Üniversitesi Arkeoloji bölümü öğretim üyesi ve Perge Antik Kenti eski kazı başkanı idi. Abbasoğlu’nun özellikle Antalya’daki birçok kazıda büyük katkıları bulunuyor.
Aykut Çınaroğlu hayatını kaybetti

Alacahöyük kazı başkanlığını uzun yıllar yürütmüş olan Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu 4 Kasım günü kalp yetmezliği sebebiyle vefat etti.
3. Ebola, kızamık ve çocuk felci salgınları yaşandı

Filipin Sağlık Depatmanı (DOH) 19 Eylül günü ülkede çocuk felci (polio) salgını olduğunu duyurdu. 16 Eylülde 3 yaşındaki bir kız çocuğunda saptanan virüs poliovirüs olarak doğrulandı. Bunun yanı sıra Manila ve Davao’da kanalizasyon ve su kanallarından alınan çevresel örneklerde virüsün bulunduğu doğrulandı.
Filipin’de bulunan Dünya Saplık Örgütü (DSÖ) temsilcisi, Manila, Davao ve Lanao del Sur’daki sularda poliovirüsün dolaşımda olduğundan dolayı tedirgin olduklarını belirtti. DSÖ temsilcisi Dr. Rabindra Abeyasinghe DSÖ ve UNICEF’in, salgına karşı sıkı bir tarama ve hızlı bir cevap geliştirmek için Filipin Sağlık Departmanıyla birlikte çalıştığını anlattı. Bunun yanı sıra Dr. Abeyasinghe tüm aileler ve sağlık görevlilerini 5 yaş altı çocukların aşılanması ve ömür boyu çocuk felcinden korunması için uyardıklarını söyledi.

Yaz aylarında gündeme gelen haberlerde Kongo’da ebola salgınının korkutucu boyutlarda olduğu söylendi. Dünya Sağlık Örgütü, Kongo’da baş gösteren Ebola salgının üzerine acil durum ilan etti. Dünya Sağlık Örgütü genel direktörü, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki Ebola salgınını uluslararası bir sağlık aciliyeti olarak gösterdi. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Kongo’da bin 650’den fazla kişi Ebola’dan öldü ve günde yaklaşık 12 yeni vaka rapor ediliyor.

Mart ayında New York’un Rockland bölgesinde, kızamık salgını sebebiyle acil durum ilan edildi. Rockland’ın yanı sıra New York’ta da aşısız çocukların okul ve alışveriş merkezi gibi kamusal alanlara girmesi yasaklandı. Amerika Birleşik Devletleri’nde 2019’da 314 kızamık vakası belirlendi. Rockland’da ise, çoğunlukla aşılanmamış çocuklardan oluşan 153 kızamık vakası tespit edildi. Salgın, bir gezginin İsrail’i ziyaret edip daha sonra Rockland’a gelmesiyle başladı (ağırlıklı olarak Ortodoks Yahudilerin bulunduğu bir mahalleye geldi). Ekim ayından itibaren başlayan salgın, çoğunlukla Ortodoks Yahudiler arasında, New York’un Brooklyn ve Queens ilçelerinde teyit edilmiş en az 181 kızamık vakası olmuştur.

Ülkemiz genelinde uyuz hastalığı vakaları artış gösterdi. Kış aylarında özellikle artan hastalık, birçok farklı ilde salgına yol açtı. Bazı basın organlarında ve sosyal medyada vatandaşlar, uyuz hastalığının tedavisi için piyasada yeterli ilaç bulunmadığını iddia etti. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz haftalarda bir basın açıklaması yayımlayarak, iddiaları yalanladı.
4. İklim değişikliği 1 milyon türü yok edebilir

Mayıs ayında yayımlanan Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre, bir milyon bitki ve hayvan türünün nesli tükenme tehlikesi taşıyor. Durum, insan yaşamı için endişe verici etkilere sahip. Dünyanın dört bir yanındaki üniversitelerden yedi lider yazardan oluşan “dönüm noktası” raporu, türlerin kaybını doğrudan insan faaliyetleriyle ilişkilendirerek önceki çalışmalardan daha ileri gidiyor. Ayrıca, bu kayıpların insan sağlığının yanı sıra gıda ve su güvenliğine nasıl zarar verdiğini de gösteriyor.
İnsanlık tarihinin herhangi bir döneminden daha fazla bitki ve hayvanın neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu sonucuna varılıyor. Panelin başkanlığını yapan İngiliz kimyacı Robert Watson, biyolojik çeşitlilikteki düşüşün “ekonomilerimizin temelleri, geçim kaynakları, gıda güvenliği, sağlık ve dünyadaki yaşam kalitesini” aşındırdığını söyledi.
5. Kara Kutu maalesef ki çok satanlarda!

Soner Yalçın’ın Kara Kutu-Yüzleşme Vakti isimli yeni kitabı bilim camiası tarafından tepkiyle karşılanıyor. Ancak yine de ne yazık ki kitap, çok satanlar listelerinde yer alıyor. Gazeteci Soner Yalçın, Kara Kutu-Yüzleşme Vakti isimli kitabında birçok hastalığın kapitalizm dayatması olduğunu ileri sürerek, aşılara ve ilaçlara karşı bir tutum sergiledi. “Modern tıp sistemi çöküyor, yeni bir yol bulmalıyız” şeklinde düşüncelerini ifade eden Yalçın, aşıların otizme neden olduğunu (ilişkisi bulunamadı) ileri sürüyor. Sağlık Bakanlığı, Otizm ile ilgili yazısında, aşıların Otizm’e neden olduğuna yönelik kanıtların olmadığını ifade ediyor. Yalçın, küresel ilaç sektörünü eleştirirken, modern tıp yöntemlerini de tek tıp anlayışı olarak gösteriyor.