2019 yılının sonuna geliyoruz… Yıl boyunca öne çıkan birçok bilim insanı oldu. Bu bilim insanlarımızdan bir liste yaparak, 2019 süresince adını sıkça duyduğumuz, gururlandığımız 10 bilim insanını ve hikayelerini yazdık.
2019’un fark yaratan bilim insanları arasında kimler yok ki… “Kara delik avcısı” Feryal Özel, fizikçi Bilge Demirköz, antik DNA çalışan Mehmet Somel, NASA’daki gururumuz Umut Yıldız gibi…
Feryal Özel – “Kara delik avcısı”

Feryal Özel, Nisan ayında yayımlanan kara delik görüntüsünde oldukça gündeme gelmişti. Olay Ufku Teleskobu ekibinde yer alan Özel, ilk kara delik görüntüsünün elde edilmesinde pek çok katkıya sahip.
Başarılı bir öğrenci olarak mezun olduktan sonra akademik kariyeri de başarılarla dolu olan Özel, Maria Goeppert Mayer Ödülü, the Radcliffe Institute for Advanced Study Fellowship gibi pek çok ödül almıştır. Feryal Özel, uzun süredir kara deliklerin gözlemlenmesi üzerine araştırmalar yürütüyordu. 20 yıl önce yazdığı makale, günümüzde Olay Ufku Teleskobu’yla yaptıkları gözlem için önemli bir adımdı. Dünya’nın çeşitli noktalarındaki teleskopların koordinasyonuyla ortaya çıkan Olay Ufku Teleskobu uzun zamandır süren bir çalışma. Bu çalışmanın ekibinde Özel de yer alıyor. Özellikle koordinasyon merkezinde gözlem yapılan süreçlerde yer alan Özel, ilk kara delik görüntüsü için ekiple oldukça yoğun çalıştı.
Mete Atatüre – Kuantum fizikçisi

Foto; M. Atatüre
Cambridge Üniversitesi Fizik bölümünde öğretim üyesi Prof. Dr. Mete Atatüre ve ekibi bir çekirdek denizini yarı iletken kuantum noktalarında kontrol etmenin bir yolunu buldu; böylelikle, çekirdekler bir kuantum hafıza aygıtı gibi çalışabilecek.
Cambridge ekibi, elektron ve binlerce çekirdek arasındaki etkileşimi kullanmanın bir yolunu buldu. Bunu da çekirdekleri 1 mK’den daha aza ‘soğutmak’ için ya da mutlak sıfır derece (0oC) sıcaklığın binde birine soğutmak için lazerler kullanarak uyguladılar. Daha sonra, binlerce çekirdeği, tek bir gövdede oluşturuyormuş gibi kontrol edip manipüle edebildiklerini gösterdiler. Araştırmanın neticesinde, kuantum noktasındaki çekirdeğin, elektron kübitleri ile bilgi alışverişinde bulunabileceğini ve kuantum bilgilerini hafıza aygıtı olarak depolamak için kullanılabileceğini kanıtlıyor.
Daron Acemoğlu – MIT tarafından “Enstitü Profesörü” unvanı verildi

Kamer Daron Acemoğlu, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) iktisat profesörü olarak görev yapıyor. Yönetim şekilleri, inovasyon, emek ve küreselleşme konularında çalışmalar yapan Ekonomist Daron Acemoğlu, Enstitü Profesörü unvanı ile onurlandırıldı. Acemoğlu ile birlikte siyaset bilimci Prof. Dr. Suzanne Berger’in de bu unvanı almasıyla, 12 Enstitü Profesörü oldu. Enstitü Profesörü unvanı 2015’ten beri bilim insanlarına veriliyor.
IDEAS/RePEc araştırma veri tabanına göre Acemoğlu, “Dünya’da En Çok Alıntı Yapılan ilk 10 Ekonomist” arasında bulunuyor. 120’den fazla makalesi olan olan Acemoğlu, 25 yıldır MIT’de çalışıyor ve dünyanın ekonomik sorunları üzerindeki yıkıcı etkileri araştırıyor. 60’tan fazla doktora öğrencisi yetiştiren Daron Acemoğlu, vaktinin büyük çoğunluğunu bu çalışmaları incelemek ve takip etmek için ayırdığı biliniyor.
Betül Kaçar – NASA’daki gururumuz

NASA Astrobiyoloji Enstitüsü’nde astrobiyolog olarak çalışan Betül Kaçar, Arizona Üniversitesi Astroloji bilim dalında yardımcı doçent ve aynı zamanda NASA Erken Kariyer Üyesi.
Betül Kaçar, ABD’deki araştırmalarına, 19 yaşında, henüz Marmara Üniversitesi’nde öğrenci iken başvurduğu proje ile Amerikan Howard Hughes Tıp Enstitüsü (HHMI) tarafından ödüllendirilmesinden sonra başladı. Doktora çalışmalarını Emory Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Parkinson ve Alzheimer hastalıklarına neden olan proteinler üzerine yapan Kaçar, doktora sonrası evrimsel biyoloji ve astrobiyoloji alanına geçiş yaparak kendi araştırma konusunu oluşturmuş, bu çalışması ile NASA Genç Araştırmacı ödülünü ve NASA Astrobiyoloji Enstitüsü ile NASA Egzobiyoloji araştırmacı ödüllerini almıştır. Aynı zamanda genç bilim insanı, çalışmalarını Japonya’da da sürdürmektedir. 2016 yılında Japonya Hükümeti tarafından kurulan Yer-Yaşam Enstitüsü’nde (ELSI) öğretim üyesi daveti alan Kaçar, Tokyo Teknoloji Enstitüsü’ndeki bu görevini de eşzamanlı olarak sürdürüyor.
Kaçar, yeryüzünde kalıntı bırakan mikro-boyuttaki canlıların biyolojik yapısını inceliyor. Kaçar, araştırmalarını, laboratuvarda canlandırdığı geçmişe dair biyolojik yaşamı, güneş sistemi ve dışındaki gezegenlerden elde edilen veriler ile karşılaştırarak yapıyor.
Betül Kaçar, sosyal sorumluluk projelerine de büyük önem vermektedir. Kaçar, eğitim ve bilgiye ulaşmada sıkıntı çeken gençler için dünyadaki tek astrobiyoloji eğitim platformu olan NASA – SAGANet’in kurucularındandır.
Zehra Sayers – BBC’nin “esin kaynağı” 100 Kadın listesine girdi

BBC Türkçe‘nin haberine göre, Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde öğretim üyesi moleküler biyoloji ve biyofizik profesörü Zehra Sayers, BBC, 2019 yılının esin kaynağı olan, etkili çalışmalarıyla tanınan 100 Kadın listesini paylaştı.
BBC’nin her yıl düzenlediği “BBC 100 Women 2019” listesi 6 kategoriden oluşuyor. Listede Türkiye’den 2019 yılında Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zehra Sayers yer aldı.
Prof. Dr. Zehra Sayers, 8 Ortadoğu ülkesinden bilim insanını bir araya getirerek Ortadoğu Senkrotron Işınımı Deneysel Bilim ve Uygulamaları (SESAME) Laboratuvarı’nın kuruluş çalışmalarında yer aldı. Bölgede türünün ilk örneği olan ve “Ortadoğu’nun CERN’i” (İsviçre’deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) olarak anılan laboratuvar Mayıs 2017’de Ürdün’de açıldı. Sayers, 2002’den 2018’e kadar laboratuvarın Bilimsel Danışma Komitesi Başkanı olarak görev yaptı.
Sayers, bu çalışması nedeniyle dört ekip arkadaşı ile birlikte ABD Bilimde İlerleme Derneği (AAAS) tarafından 2019 yılı ‘Bilimde Diplomasi Ödülü’ne layık görüldü. 1974’te Boğaziçi Üniversitesi Fizik bölümünden mezun olan Sayers, daha sonra Londra Üniversitesi’nde Biyofizik alanında doktora yaptı. Zehra Sayers, aynı zamanda Stanford Senkrotron Radyasyon Laboratuvarı (SSRL) eleştirmeni, Türk Hızlandırıcı Merkezi Projesi (TAC) Bilimsel Danışmanlık Komitesi ve EMBL Hamburg Proje Değerlendirme Paneli üyesi. Sayers’in akademik kariyeri boyunca yapmış olduğu bilimsel çalışmaları, İsveç Doğa Bilimleri Araştırma Konseyi, TÜBİTAK, Avrupa Moleküler Biyoloji Organizasyonu (EMBO), UNESCO, Jülich Araştırma Merkezi gibi kurumlarca desteklendi.
Elif Nur Fırat Karalar – EMBO Genç Araştırmacı Ödülü’nü kazanan ilk bilim insanımız

Yrd. Doç. Dr. Öğr. Üyesi Elif Nur Fırat Karalar, Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nde görev yapıyor. Hücre İskeleti Araştırma Laboratuvarı’nda gerçekleştirdiği çalışmaların ötürü Dr. Karalar, Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü’nün (EMBO- European Moleculer Biology Organization) Genç Araştırmacılar Programı’na seçildi ve Genç Araştırmacı Ödülü’nü aldı. Dr. Elif Nur Fırat Karalar, EMBO Genç Araştırmacılar Programı’na seçilen ilk Türk bilim insanı oldu.
Bu ödül, her yıl yaşam bilimleri alanında mükemmellik seviyesinde araştırma yapan 40 yaş altı genç grup liderlerine verilen bir ödül olup, 2019 yılında Avrupa’dan 27 bilim insanına verildi. Dr. Öğr. Üyesi Elif Nur Fırat Karalar, Hücre İskeleti Araştırma Laboratuvarı’nda gerçekleştirdiği hücre bölünmesi ve iletişimde önemli rol alan hücre yapılarının oluşumu ve görevleri üzerine yürüttüğü çalışmalarıyla bu ödüle layık görüldü.
Dr. Elif Nur Fırat Karalar, EMBO Genç Araştırmacılar Programı’yla 129 kişinin dâhil olduğu Genç Araştırmacı ağına katılacak ve Ocak 2020 itibarıyla dört yıllık görevine başlayacak. Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü tarafından kendisine ve ekibine maddi ve pratik destek sağlanacak olan Dr. Elif Nur Fırat Karalar, bunun yanı sıra ağdan faydalanma hakkına sahip olacak. (Kaynak; Bilkent Üniversitesi basın bülteni)
Mihri Özkan – Yılın mucitleri arasında yer aldı

ABD Ulusal Mucitler Akademisi (NAI) tarafından küresel çapta seçilen 168 akademik mucit arasında 2019 yılında, 3 Türk bilim insanı da yer aldı. NAI, her yıl yaşam kalitesi, ekonomik gelişme ve toplumun refahı üzerine olağanüstü buluşlar gerçekleştiren yılın akademisyenlerini belirliyor. 2019 yılında listede yer alan bilim insanlarımız, Georgetown Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut Üren, California Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mihri Özkan ve Massachusetts Hastanesi Harris Ortopedi Laboratuvarı Yardımcı Direktörü Doç. Dr. Ebru Oral idi.
Güney Florida Üniversitesi tarafından 2009 yılında kurulan akademi, her yıl dünya çapında inovasyon konusunda öne çıkan akademik mucitleri seçerek onurlandırıyor. Prof. Dr. Aykut Üren, çocuklar ve gençlerde görülen kemik ve kas kanseri üzerine çalışıyor. Üner’in şimdiye kadar 11 patentli buluşu ve 110’dan fazla yayınlanmış bilimsel makalesi var. Prof. Özkan, yüzyılın en büyük problemi olan Enerji ve İklim Değişikliği ve yeşil teknoloji üzerine yaptığı çalışmalar nedeniyle NAI listesine girdi. Doç. Oral ise son 15 yıl içinde eklem protezlerine ilişkin yaptıkları buluşlarından ötürü listede yer aldı.
Kaliforniya Üniversitesi’nde, Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde görev yapan Prof. Dr. Özkan, Amerika’da birçok ulusal ve uluslararası ödüle layık görüldü. Özkan’ın uzmanlık alanları sıfır karbon emisyonlu elektrikli arabalar teknolojisi, Li-ion pil ve süperkapasitör teknolojileri, temiz enerji teknolojileri ve sürdürebilir üretim teknolojisidir.
Canan Dağdeviren – Harvard Genç Akademi üyesi ilk Türk

Sabancı Üniversitesi mevzunu üç bilim insanı, ABD Ulusal Mühendislik Akademisi tarafından düzenlenen “Mühendisliğin Yeni Ufukları” sempozyumuna katılan 87 yenilikçi mühendis arasında yer aldı. Sabancı Üniversitesi açıklamasına göre, Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Programı 2009 Yüksek Lisans mezunu Canan Dağdeviren, Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı 2005 mezunu Ece Kamar ile Mikroelektronik Mühendisliği Programı 2003 mezunu Kıvılcım Ayşe Coşkun, ABD Ulusal Mühendislik Akademisi (National Academy of Engineering – NAE) tarafından düzenlenen Frontiers of Engineering (Mühendisliğin Yeni Ufukları) sempozyumuna katılan 87 yenilikçi mühendis arasında yer aldı.
“Frontiers of Engineering” sempozyumu katılımcıları, mühendisliğin farklı disiplinlerinde olağanüstü araştırmalar ve teknik çalışmalar yapan en başarılı adaylar arasından seçildi. 25-27 Eylül 2019 tarihleri arasında Güney Karolina’da gerçekleşen sempozyumda Dijital Dönüşüm Çağında İleri Üretim, Genom Mühendisliği, Otonom Araçlar: Teknoloji ve Etik, Blockchain Teknolojisi alanlarındaki son gelişmeler paylaşıldı. Sabancı Üniversitesi mezunlarından Canan Dağdeviren şu anda Massachusetts Institute of Technology – MIT’de Öğretim Üyesi, Ece Kamar Microsoft’ta Kıdemli Araştırmacı, Kıvılcım Aşye Coşkun ise Boston Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi olarak görevlerini sürdürüyor. (Kaynak; AA)
Canan Dağdeviren, piezoelektrik malzemeleri insan organlarının üzerine yerleştirerek organların hareketini elektrik enerjisine çeviren cihazların mucididir. Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi üyeliğine seçilen ilk Türk bilim insanıdır aynı zamanda.
Utku Büyükşahin – Dokunma hissine sahip yapay deri geliştirdi

Türk bilim insanı Doç. Dr. Utku Büyükşahin tarafından geliştirilen ve robotik sistemlerde önemli bir adım olan ‘Dokunma Hissine Sahip Yapay Deri‘ teknolojisi İstanbul’da düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı. Robotların da dokunduğunu insanlar gibi hissetmesini mümkün kılan teknolojinin, ABD’de bulunan NASA (Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) mühendislerinin ilgisini çektiği belirtildi.
NASA mühendislerinin bu teknolojiye olan ilgisini aktaran Dr. Büyükşahin,”İlk patentin onaylandığı gün NASA’dan ‘Biz bu teknoloji ile ilgileniyoruz’ diye mail aldık. Onlarla karşılıklı görüşmeler sonucunda olan süreçte şu anda elimizde NASA mühendislerinin kesinlikle çok önemli bir gelişme olarak gösterdiği 3-5 sayfalık bir raporumuz var’‘ ifadelerini kullandı. (Kaynak; utkubuyuksahin.com)
Umut Yıldız – Bilimin halka aktarılmasında bir kahraman!

Dr. Umut Yıldız, NASA’ya ait Jet Propulsion Laboratory‘de (JPL) derin uzay iletişimi ve astrofizik alanlarında araştırmacı olarak çalışıyor. Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlayan Yıldız, Hollanda’da Groningen Üniversitesi’nde yüksek lisans ve Leiden Üniversitesi Gözlemevi’nde de Molekül Astrofiziği alanında doktora yaptı. Dr. Umut Yıldız, Herschel Uzay Teleskobu‘nu kullanarak yıldız oluşum bölgelerinde su ve oksijen moleküllerinin keşfini yapan takımda yer aldı. Çalışma konuları arasında derin uzay iletişimi, yıldız oluşumu ve büyük veri analizi ile bilgi madenciliği yer alıyor.
Umut Yıldız, fırsat buldukça Türkiye’ye geliyor ve ülkemizin dört bir yanında konferanslar düzenliyor. Twitter’ı aktif kullanarak bilimin halkımıza aktarılması için çabalayan Dr. Yıldız, tatillerini Türkiye’de bilim meraklılarına konferans vererek geçiriyor.
Bilge Demirköz – CERN araştırmacısı

Prof. Dr. Melahat Bilge Demirköz, ODTÜ Fizik Bölümü’nde öğretim üyesi ve Kalkınma Bakanlığı destekli “Parçacık Radyasyonu Oluşturma Laboratuarı” isimli yenilikçi malzeme ve elektronikleri uzayda maruz kalacakları radyasyona maruz bırakarak test edecek projenin yürütücüsüdür. Bu proje Türkiye’nin CERN’e asosiye üyeliği kapsamında geliştirilmiş olan ilk projedir ve uzay sanayiine hizmet etmenin ötesinde, Yüksek Işınımlı Büyük Hadron Çarpıştırıcısı yahut nükleer uygulamalar için geliştirilecek olan elektronikler de bu laboratuarda test edilecek.
Bilge Demirköz, 2007-2009 yılları arasında Türkiye CERN (Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi) üyesi olmadığı halde üye kabul edilerek görev aldı, 2009 Cambridge Üniversitesi ile CERN’de Araştırmacı Ziyareti’nde bulundu ve 2009-2011 yılları arasında IFAE Barcelona ile CERN’de doktora sonrası araştırmacı oldu.
Prof. Dr. Demirköz, Nisan ayında, “ODTÜ Uzay ve Hızlandırıcı Teknolojiler Uygulama ve Araştırma Merkezi”nin kurulduğunu açıklamış ve merkezin adının İVMER olduğunu ifade etmişti.
Mehmet Somel – ODTÜ Antik DNA laboratuvarında çalışmalarını sürdürüyor

2012 yılında Prof. Dr. İnci Togan, ODTÜ’de, Türkiye’nin ilk antik DNA laboratuvarını kurdu. Bu laboratuvarda çalışmalar yapan araştırmacılardan biri de Yrd. Doç. Dr. Mehmet Somel. ODTÜ’de Biyoloji alanında lisans ve biyoteknoloji programında yüksek lisans eğitimi gören Somel, Almanya’daki Leipzig Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nde çalışarak, Leipzig Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Somel, ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü’nde, hesaplamalı analizler yapıyor. Başlıca araştırma alanları ise insan evrimi ve yaşlanma. Mehmet Somel, çalışmalarını, transkriptom, genom, popülasyon genetiği ve antik DNA analizi kullanarak inceliyor.
Mehmet Somel’i ODTÜ’de yürüttüğü NEOGENE projesinden tanıyoruz. ERC (Avrupa Araştırma Konseyi) projesi olan NEOGENE, Neolitik yaşam tarzının ortaya çıkışını ve yayılışını inceliyor. Dr. Mehmet Somel ve ekibinin de içinde bulunduğu Çatalhöyük çalışması, MDPI’de yayımlanmış ve büyük ses getirmişti.